Turkish sentences from Tatoeba 13

 0    1 000 adatlap    aleksandra.eska
letöltés mp3 Nyomtatás játszik ellenőrizze magát
 
kérdés válasz
Come and see us sometime.
kezdjen tanulni
Bir ara bizi görmeye gel.
Come as soon as possible.
kezdjen tanulni
Mümkün olduğunca kısa sürede gel.
Come in, the door's open.
kezdjen tanulni
Buyrun, kapı açık.
Come on any day you like.
kezdjen tanulni
İstediğin herhangi bir günde gel.
Could I park my car here?
kezdjen tanulni
Arabamı buraya parkedebilir miyim?
Could I sit on the aisle?
kezdjen tanulni
Koridor tarafında oturabilir miyim?
Could you drive Tom home?
kezdjen tanulni
Tom'u eve götürür müsün?
Could you please help me?
kezdjen tanulni
Lütfen bana yardım eder misiniz?
Crime is on the increase.
kezdjen tanulni
Suç artmakta.
Curiosity killed the cat.
kezdjen tanulni
Merak kediyi öldürdü.
Custer refused to listen.
kezdjen tanulni
Custer dinlemeyi reddetti.
Did he tell you anything?
kezdjen tanulni
O size bir şey söyledi mi?
Did I hurt your feelings?
kezdjen tanulni
Duygularını incittim mi?
Did she have a hard time?
kezdjen tanulni
Zor zaman geçirdi mi?
Did you brush your teeth?
kezdjen tanulni
Dişlerini fırçaladın mı?
Did you enjoy the film?
kezdjen tanulni
Filmden hoşlandınız mı?
Did you enjoy your visit?
kezdjen tanulni
Ziyaretinizden zevk aldınız mı?
Did you ever talk to him?
kezdjen tanulni
Onunla hiç konuştun mu?
Did you forget something?
kezdjen tanulni
Bir şey unuttun mu?
Did you go to the doctor?
kezdjen tanulni
Doktora gittin mi?
Did you have fun?
kezdjen tanulni
Eğlendin mi?
Did you pay for the book?
kezdjen tanulni
Kitap için ödeme yaptın mı?
Did you sew this by hand?
kezdjen tanulni
Bunu elle mi diktin?
Did you turn off the gas?
kezdjen tanulni
Gazı kapattın mı?
Didn't you hear a scream?
kezdjen tanulni
Bir çığlık duymadın mı?
Didn't you read the book?
kezdjen tanulni
Kitabı okumadın mı?
Do as you are told to do.
kezdjen tanulni
Sana yapılması söylenildiği gibi yap.
Do it when you have time.
kezdjen tanulni
Zamanın olursa, onu yap.
Do not eat too much cake.
kezdjen tanulni
Çok fazla kek yeme.
Do whatever he tells you.
kezdjen tanulni
O sana her ne söylerse yap.
Do whatever he tells you.
kezdjen tanulni
O sana ne söylerse yap.
Do you also want a shave?
kezdjen tanulni
Sen de tıraş olmak ister misin?
Do you believe his story?
kezdjen tanulni
Onun hikayesine inanıyor musunuz?
Do you believe in ghosts?
kezdjen tanulni
Hayaletlere inanıyor musunuz?
Do you feel like resting?
kezdjen tanulni
Canınız dinlenmek istiyor mu?
Do you have a girlfriend?
kezdjen tanulni
Bir kız arkadaşın var mı?
Do you have a pen on you?
kezdjen tanulni
Yanınızda bir kaleminiz var mı?
Do you have a subway map?
kezdjen tanulni
Bir metro haritan var mı?
Do you have any brothers?
kezdjen tanulni
Hiç erkek kardeşin var mı?
Do you have any children?
kezdjen tanulni
Hiç çocuğun var mı?
Do you have any quarters?
kezdjen tanulni
Hiç çeyrek doların var mı?
Do you have any rock CDs?
kezdjen tanulni
Hiç rock CD'lerin var mı?
Do you have enough money?
kezdjen tanulni
Yeterli paran var mı?
Do you have many friends?
kezdjen tanulni
Çok arkadaşın var mı?
Do you have many hobbies?
kezdjen tanulni
Çok hobin var mı?
Do you know how to drive?
kezdjen tanulni
Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
Do you know what he said?
kezdjen tanulni
Onun ne dediğini biliyor musun?
Do you know what this is?
kezdjen tanulni
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is?
kezdjen tanulni
Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?
Do you know who they are?
kezdjen tanulni
Onların kim olduklarını biliyor musunuz?
Do you like French wines?
kezdjen tanulni
Fransız şarapları sever misiniz?
Do you mean what you say?
kezdjen tanulni
Gerçekten onu mu demek istiyorsun?
Do you need an ambulance?
kezdjen tanulni
Bir ambulansa ihtiyacın var mı?
Do you object to my idea?
kezdjen tanulni
Benim fikrime itiraz ediyor musun?
Do you often eat granola?
kezdjen tanulni
Genellikle granola yer misiniz?
Do you plan to go abroad?
kezdjen tanulni
Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?
Do you plan to stay long?
kezdjen tanulni
Uzun kalmayı planlıyor musun?
Do you remember his name?
kezdjen tanulni
Onun adını hatırlıyor musun?
Do you talk to your cats?
kezdjen tanulni
Kedilerinle konuşur musun?
Does he come home at six?
kezdjen tanulni
O, eve altıda mı gelir?
Does he need to help her?
kezdjen tanulni
Ona yardım etmesi gerekiyor mu?
Does she always go there?
kezdjen tanulni
O her zaman oraya gider mi?
Does this make any sense?
kezdjen tanulni
Bu mantıklı mıdır?
Does Toshio like Sachiko?
kezdjen tanulni
Toshio Sachiko'yu seviyor mu?
Don't be in such a hurry.
kezdjen tanulni
Böyle acele etmeyin.
Don't be late for school.
kezdjen tanulni
Okula geç kalma.
Don't break the branches.
kezdjen tanulni
Dalları kırma.
Don't change the subject.
kezdjen tanulni
Konuyu değiştirme.
Don't drink so much beer.
kezdjen tanulni
Çok bira içmeyin.
Don't kick the door open.
kezdjen tanulni
Kapıyı tekmeleyerek açmayın.
Don't let go of the rope.
kezdjen tanulni
İpi bırakma.
Don't make fun of others.
kezdjen tanulni
Diğerleriyle alay etmeyin.
Don't make fun of people.
kezdjen tanulni
İnsanlarla alay etmeyin.
Don't make so much noise.
kezdjen tanulni
Bu kadar gürültü yapmayın.
Don't overexert yourself.
kezdjen tanulni
Kendini aşırı yorma.
Don't play baseball here.
kezdjen tanulni
Burada beyzbol oynama.
Don't play in the street.
kezdjen tanulni
Sokakta oynama.
Don't play with that key!
kezdjen tanulni
Bu tuşla oynama!
Don't scare me like that!
kezdjen tanulni
Beni öyle korkutma!
Don't smoke in this room.
kezdjen tanulni
Bu odada sigara içmeyin.
Don't spoil the children.
kezdjen tanulni
Çocuklara yüz verip şımartma.
Don't take it personally.
kezdjen tanulni
Onu kişisel olarak almayın.
Don't throw in the towel.
kezdjen tanulni
Yenilgiyi kabul etmeyin.
Don't try God's patience.
kezdjen tanulni
Allah'ın sabrını denemeyin.
Don't turn off the light.
kezdjen tanulni
Işığı kapatmayın.
Don't worry about my dog.
kezdjen tanulni
Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.
Don't worry about others.
kezdjen tanulni
Diğerleri hakkında endişe etmeyin.
Don't you have a bicycle?
kezdjen tanulni
Bir bisikletin yok mu?
Don't you have any money?
kezdjen tanulni
Hiç paran yok mu?
Don't move from here.
kezdjen tanulni
Buradan ayrılmayın.
Don't you want to go out?
kezdjen tanulni
Dışarı çıkmak istemiyor musun?
Draw a line on the paper.
kezdjen tanulni
Kağıdın üzerine bir çizgi çizin.
Each of them sang a song.
kezdjen tanulni
Onlardan her biri bir şarkı söyledi.
Each player did his best.
kezdjen tanulni
Her oyuncu elinden geleni yaptı.
Education begins at home.
kezdjen tanulni
Eğitim evde başlar.
Either come in or go out.
kezdjen tanulni
Ya içeri gel ya da dışarı git.
Either you or I am right.
kezdjen tanulni
Ya sen yada ben haklıyım.
Emily ate tofu at dinner.
kezdjen tanulni
Emily akşam yemeğinde soya peyniri yedi.
English is easy to learn.
kezdjen tanulni
İngilizce öğrenmek kolaydır.
Enjoy life while you may.
kezdjen tanulni
Çıkarabilirken hayatın tadını çıkarın.
Every house had a garden.
kezdjen tanulni
Her evin bir bahçesi vardı.
Everybody has weaknesses.
kezdjen tanulni
Herkesin zayıflıkları vardır.
Everybody knows his name.
kezdjen tanulni
Herkes onun adını bilir.
Everyone talked about it.
kezdjen tanulni
Herkes o konu hakkında konuştu.
Everything went smoothly.
kezdjen tanulni
Her şey yolunda gitti.
Excuse me for being late.
kezdjen tanulni
Geç kaldığım için beni bağışlayın.
Exercise improves health.
kezdjen tanulni
Egzersiz sağlığı geliştirir.
Fire is always dangerous.
kezdjen tanulni
Ateş her zaman tehlikelidir.
First come, first served.
kezdjen tanulni
İlk gelene ilk servis yapılır.
Flour is made from wheat.
kezdjen tanulni
Un buğdaydan yapılır.
Flour is made into bread.
kezdjen tanulni
Un ekmeğe dönüştürülür.
Ford was poorly educated.
kezdjen tanulni
Ford kötü eğitim gördü.
Four ideas were proposed.
kezdjen tanulni
Dört fikir önerildi.
George married my sister.
kezdjen tanulni
George kız kardeşimle evlendi.
Germs can cause sickness.
kezdjen tanulni
Mikroplar hastalığa neden olabilir.
Get off at the next stop.
kezdjen tanulni
Bir sonraki durakta inin.
Get out of the classroom.
kezdjen tanulni
Sınıftan çıkın.
Get your things together.
kezdjen tanulni
Eşyalarını toparla.
Give me a bottle of wine.
kezdjen tanulni
Bana bir şişe şarap ver.
Give me a coffee, please.
kezdjen tanulni
Bana bir kahve ver, lütfen.
Give me a glass of water.
kezdjen tanulni
Bana bir bardak su ver.
Give me a hand, will you?
kezdjen tanulni
Bana yardımcı ol, olur mu?
Give me a piece of chalk.
kezdjen tanulni
Bana bir parça tebeşir verin.
Give me a piece of paper.
kezdjen tanulni
Bana bir parça kağıt ver.
Give me a sheet of paper.
kezdjen tanulni
Bana bir kağıt verin.
Give me something to eat.
kezdjen tanulni
Bana yiyecek bir şeyler ver.
Give me the bill, please.
kezdjen tanulni
Bana hesabı getir, lütfen.
Give me the same, please.
kezdjen tanulni
Bana aynısını ver lütfen.
Go and see him in person.
kezdjen tanulni
Bizzat git ve onunla görüş.
Good students study hard.
kezdjen tanulni
İyi öğrenciler çok çalışır.
Has the snow stopped yet?
kezdjen tanulni
Kar henüz durdu mu?
Have some tea, won't you?
kezdjen tanulni
Biraz çay al, ne dersin?
Have you eaten lunch yet?
kezdjen tanulni
Öğle yemeğini henüz yedin mi?
Have you ever been on TV?
kezdjen tanulni
Hiç televizyonda çıktın mı?
Have you ever seen a UFO?
kezdjen tanulni
Hiç bir ufo gördünüz mü?
Have you fed the dog yet?
kezdjen tanulni
Henüz köpeği besledin mi?
Have you met him already?
kezdjen tanulni
Zaten onunla tanışıyormuydun?
Have you seen my new car?
kezdjen tanulni
Yeni arabamı gördün mü?
Haven't I met you before?
kezdjen tanulni
Daha önce sizinle tanışmadım mı?
Haven't you gone too far?
kezdjen tanulni
Çok ileri gitmedin mi?
He admitted his mistakes.
kezdjen tanulni
O, hatalarını itiraf etti.
He also was very serious.
kezdjen tanulni
O da çok ciddidir.
He and I walked together.
kezdjen tanulni
O ve ben birlikte yürüdük.
He asked for a cigarette.
kezdjen tanulni
O, bir sigara istedi.
He became a famous actor.
kezdjen tanulni
O, ünlü bir aktör oldu.
He began to be a problem.
kezdjen tanulni
O bir sorun olmaya başladı.
He began to make excuses.
kezdjen tanulni
O, muazaret göstermeye başladı.
He believed in the truth.
kezdjen tanulni
O, gerçeğe inanıyordu.
He bought a plane ticket.
kezdjen tanulni
O bir uçak bileti satın aldı.
He came back from Canada.
kezdjen tanulni
O, Kanada'dan döndü.
He came back last August.
kezdjen tanulni
O, geçen Ağustos ayında geri geldi.
He came down with a cold.
kezdjen tanulni
O, soğuk algınlığına yakalandı.
He came here before noon.
kezdjen tanulni
O buraya öğleden önce geldi.
He can also speak French.
kezdjen tanulni
Ayrıca Fransızca da konuşabilmektedir.
He can speak French well.
kezdjen tanulni
O, Fransızcayı iyi konuşabilir.
He can't be under thirty.
kezdjen tanulni
O otuzdan aşağı olamaz.
He can't have told a lie.
kezdjen tanulni
O, yalan söylemiş olamaz.
He can't make a decision.
kezdjen tanulni
O bir karar veremez.
He caught her by the arm.
kezdjen tanulni
O, onu kolundan yakaladı.
He cut the envelope open.
kezdjen tanulni
O zarfı açmak için kesti.
He denied the accusation.
kezdjen tanulni
O, suçlamayı reddetti.
He did his best to drink.
kezdjen tanulni
İçmek için elinden geleni yaptı.
He did not agree with it.
kezdjen tanulni
O onu kabul etmedi.
He did not die of cancer.
kezdjen tanulni
O kanserden ölmedi.
He did not like children.
kezdjen tanulni
O, çocuklardan hoşlanmıyordu.
He didn't come after all.
kezdjen tanulni
Beklenenin tersine gelmedi.
He died at the age of 70.
kezdjen tanulni
O, yetmiş yaşında öldü.
He discovered a new star.
kezdjen tanulni
Yeni bir yıldız keşfetti.
He disregarded my advice.
kezdjen tanulni
O benim tavsiyemi görmezden geldi.
He does not get up early.
kezdjen tanulni
O, erken kalkmaz.
He doesn't have a sister.
kezdjen tanulni
Onun bir kız kardeşi yok.
He doesn't have any pets.
kezdjen tanulni
Onun hiç evcil hayvanı yok.
He drank a cup of coffee.
kezdjen tanulni
O bir fincan kahve içti.
He drank a lot yesterday.
kezdjen tanulni
O, dün çok içti.
He enjoys playing tennis.
kezdjen tanulni
O tenis oynamaktan hoşlanıyor.
He extinguished the fire.
kezdjen tanulni
O, yangını söndürdü.
He fell and hurt his leg.
kezdjen tanulni
O düştü ve bacağını incitti.
He fell in love with her.
kezdjen tanulni
O, ona aşık oldu.
He fired most of his men.
kezdjen tanulni
O adamlarının çoğunu kovdu.
He found a broken camera.
kezdjen tanulni
O, bozuk bir kamera buldu.
He gave a sigh of relief.
kezdjen tanulni
O rahat bir nefes verdi.
He got them to reject it.
kezdjen tanulni
O onlara onu geri çevirtti.
He got up in the morning.
kezdjen tanulni
O, sabah kalktı.
He got wonderful results.
kezdjen tanulni
O, harika sonuçlar aldı.
He had been there before.
kezdjen tanulni
O daha önce orada bulunmuştu.
He had dinner by himself.
kezdjen tanulni
O, tek başına akşam yemeği yedi.
He had few other friends.
kezdjen tanulni
Onun diğer birkaç arkadaşı vardı.
He had his wallet stolen.
kezdjen tanulni
O, cüzdanını çaldırdı.
He had to clean his room.
kezdjen tanulni
O, odasını temizlemek zorunda kaldı.
He had trouble breathing.
kezdjen tanulni
Nefes alma zorluğu vardı.
He has a good reputation.
kezdjen tanulni
O iyi bir üne sahiptir.
He has already gone home.
kezdjen tanulni
O zaten eve gitti.
He has already had lunch.
kezdjen tanulni
O zaten öğle yemeği yedi.
He has broken the record.
kezdjen tanulni
O, rekor kırdı.
He has got a good camera.
kezdjen tanulni
Onun iyi bir kamerası var.
He has just arrived here.
kezdjen tanulni
O az önce buraya vardı.
He has lots of new ideas.
kezdjen tanulni
Onun çok sayıda yeni fikirleri var.
He has never been abroad.
kezdjen tanulni
O, hiç yurt dışında bulunmadı.
He has never been abroad.
kezdjen tanulni
O hiç yurt dışına gitmedi.
He has never played golf.
kezdjen tanulni
O asla golf oynamadı.
He has no sense of humor.
kezdjen tanulni
Onun espri anlayışı yoktur.
He has nobody to consult.
kezdjen tanulni
Onun danışacak kimsesi yok.
He has written two books.
kezdjen tanulni
O iki kitap yazdı.
He hasn't been here long.
kezdjen tanulni
Uzun süredir burada bulunmadı.
He heard the dog barking.
kezdjen tanulni
Köpeğin havladığını duydum.
He intended to marry her.
kezdjen tanulni
Onunla evlenmek niyetindeydi.
He invited me to a party.
kezdjen tanulni
O beni bir partiye davet etti.
He is a cheerful old man.
kezdjen tanulni
O, neşeli, yaşlı bir adam.
He is a man of character.
kezdjen tanulni
O kişilikli bir insandır.
He is a pretty great guy.
kezdjen tanulni
O oldukça büyük bir adam.
He is a typical Japanese.
kezdjen tanulni
O tipik bir Japon.
He is a very fussy eater.
kezdjen tanulni
O, zor beğenen bir yiyicidir.
He is a very good batter.
kezdjen tanulni
O, çok iyi bir top vurucusu.
He is absent from school.
kezdjen tanulni
O, okulda yok.
He is afraid of swimming.
kezdjen tanulni
O, yüzmekten korkuyor.
He is after a better job.
kezdjen tanulni
O daha iyi bir iş peşinde.
He is after a better job.
kezdjen tanulni
O daha iyi bir iş arıyor.
He is always complaining.
kezdjen tanulni
O her zaman şikayet ediyor.
He is always on the move.
kezdjen tanulni
O sürekli aktif.
He is an intelligent boy.
kezdjen tanulni
O akıllı bir çocuk.
He is anxious to see you.
kezdjen tanulni
O seni görmek için hevesli.
He is as healthy as ever.
kezdjen tanulni
O her zamanki gibi sağlıklı.
He is being very careful.
kezdjen tanulni
O, çok dikkatli davranıyor.
He is by no means bright.
kezdjen tanulni
O, hiçbir şekilde zeki değil.
He is by no means stupid.
kezdjen tanulni
O hiçbir şekilde aptal değil.
He is certain to turn up.
kezdjen tanulni
O, kesin dönecek.
He is crazy about skiing.
kezdjen tanulni
O, kayak yapmak için deli oluyor.
He is deeply in debt now.
kezdjen tanulni
O, şimdi don derece borçlu.
He is eager to go abroad.
kezdjen tanulni
O, yurt dışına gitmek için istekli.
He is employed in a bank.
kezdjen tanulni
O, bir bankada görevlidir.
He is famous as a doctor.
kezdjen tanulni
O bir doktor olarak ünlüdür.
He is good at arithmetic.
kezdjen tanulni
O, aritmetikte iyidir.
He is good at gymnastics.
kezdjen tanulni
O jimnastikte iyidir.
He is in the tenth grade.
kezdjen tanulni
O onuncu sınıfta.
He is known to everybody.
kezdjen tanulni
O, herkes tarafından bilinir.
He is known to everybody.
kezdjen tanulni
O, herkes tarafından tanınır.
He is liked by everybody.
kezdjen tanulni
O herkes tarafından sevildi.
He is lying on the bench.
kezdjen tanulni
O, bankta uzanıyor.
He is not an English boy.
kezdjen tanulni
O bir İngiliz çocuk değildir.
He is not at all foolish.
kezdjen tanulni
O hiçte aptal değil.
He is not up to the task.
kezdjen tanulni
O, iş için uygun değil.
He is nothing but a fool.
kezdjen tanulni
O, bir aptaldan başka bir şey değil.
He is nothing but a liar.
kezdjen tanulni
O yalancıdan başka birşey değil.
He is now short of money.
kezdjen tanulni
Onun şimdi parası yok.
He is opening the window.
kezdjen tanulni
O pencereyi açıyor.
He is playing over there.
kezdjen tanulni
O orada oynuyor
He is rotten to the core.
kezdjen tanulni
O, tamamen bozulmuş.
He is stronger than I am.
kezdjen tanulni
O benden daha güçlüdür.
He is tired, and so am I.
kezdjen tanulni
O yorgun, ve ben de.
He is too tired to study.
kezdjen tanulni
O çalışamayacak kadar çok yorgun.
He is very good at poker.
kezdjen tanulni
O pokerde çok iyidir.
He is wearing sunglasses.
kezdjen tanulni
O güneş gözlüğü takıyor.
He is writing a book now.
kezdjen tanulni
O şimdi bir kitap yazıyor.
He jumped into the water.
kezdjen tanulni
O suya atladı.
He jumped over the hedge.
kezdjen tanulni
O, çitin üzerinden atladı.
He keeps this gun loaded.
kezdjen tanulni
O, bu silahı yüklü bulundurur.
He knew he could not win.
kezdjen tanulni
O kazanamayacağını biliyordu.
He knows a lot of people.
kezdjen tanulni
O, birçok insan tanıyor.
He lay down on the grass.
kezdjen tanulni
O çimin üstüne uzanmıştı.
He leveled his gun at me.
kezdjen tanulni
O, silahını bana doğru çevirdi.
He lifted her to the bed.
kezdjen tanulni
O onu yatağa kaldırdı.
He likes music very much.
kezdjen tanulni
O, müziği çok sever.
He likes to travel alone.
kezdjen tanulni
O tek başına seyahat etmeyi sever.
He lived here for a time.
kezdjen tanulni
O, bir süre burada yaşadı.
He lives next door to us.
kezdjen tanulni
O, bize bitişik yaşıyor.
He looked after the baby.
kezdjen tanulni
O bebekle ilgilendi.
He looked over my report.
kezdjen tanulni
O, raporumu gözden geçirdi.
He looks as poor as ever.
kezdjen tanulni
O, her zamanki gibi fakir görünüyor.
He looks like a good boy.
kezdjen tanulni
O, iyi bir çocuğa benziyor.
He looks like his father.
kezdjen tanulni
O, babasına benziyor.
He looks much better now.
kezdjen tanulni
O, şimdi çok daha iyi görünüyor.
He looks old for his age.
kezdjen tanulni
O, yaşına göre yaşlı görünüyor.
He looks old for his age.
kezdjen tanulni
O yaşına göre yaşlı görünüyor.
He lost his movie ticket.
kezdjen tanulni
O, sinema biletini kaybetti.
He made a fortune in oil.
kezdjen tanulni
O, petrolde bir servet yaptı.
He made a tour of Europe.
kezdjen tanulni
O, bir Avrupa turu yaptı.
He made a will last year.
kezdjen tanulni
O geçen yıl vasiyetini hazırladı.
He married a pretty girl.
kezdjen tanulni
O güzel bir kız ile evlendi.
He may have lost his way.
kezdjen tanulni
O, yolunu kaybetmiş olabilir.
He might change his mind.
kezdjen tanulni
O, fikrini değiştirebilir.
He missed the last train.
kezdjen tanulni
O son treni kaçırdı.
He must be an honest man.
kezdjen tanulni
O, dürüst bir adam olmalı.
He must be the principal.
kezdjen tanulni
O, müdür olmalı.
He must be Tom's brother.
kezdjen tanulni
O Tom'un erkek kardeşi olmalı.
He never stopped writing.
kezdjen tanulni
O, yazmaktan asla vazgeçmedi.
He often walks to school.
kezdjen tanulni
O sık sık okula yürür.
He owns a good few sheep.
kezdjen tanulni
O birkaç iyi koyuna sahiptir.
He painted the door blue.
kezdjen tanulni
Kapıyı maviye boyadı.
He picked up a red stone.
kezdjen tanulni
O kırmızı bir taş aldı.
He plays the guitar well.
kezdjen tanulni
O iyi gitar çalar.
He promised not to smoke.
kezdjen tanulni
O sigara içmemeye söz verdi.
He promised to marry her.
kezdjen tanulni
O, onunla evlenmek için söz verdi.
He put a cap on his head.
kezdjen tanulni
O, kafasına bir kep giydi.
He put his room in order.
kezdjen tanulni
O, odasını düzenledi.
He put on clean trousers.
kezdjen tanulni
O, temiz pantolon giydi.
He put on the black coat.
kezdjen tanulni
O, siyah ceketi giydi.
He put on the red jacket.
kezdjen tanulni
O, kırmızı ceketi giydi.
He put the room in order.
kezdjen tanulni
O, odayı düzenledi.
He quit school last week.
kezdjen tanulni
Okuldan geçen hafta ayrıldı.
He reached for the apple.
kezdjen tanulni
O, elmaya uzandı.
He really makes me angry.
kezdjen tanulni
O beni gerçekten kızdırır.
He resigned as president.
kezdjen tanulni
O, başkan olarak istifa etti.
He said he did not do it.
kezdjen tanulni
O, onu yapmadığını söyledi.
He seems as busy as ever.
kezdjen tanulni
O her zamanki kadar meşgul görünüyor.
He seldom goes to church.
kezdjen tanulni
O nadiren kiliseye gider.
He showed me her picture.
kezdjen tanulni
Bana onun resmini gösterdi.
He slept well last night.
kezdjen tanulni
O, dün gece iyi uyudu.
He slowly raised the gun.
kezdjen tanulni
O, yavaşça silahı kaldırdı.
He stared at the picture.
kezdjen tanulni
O, resme baktı.
He studied for ten years.
kezdjen tanulni
O, on yıl çalıştı.
He studies day and night.
kezdjen tanulni
O, gece gündüz çalışır.
He swam across the river.
kezdjen tanulni
O, nehir boyunca yüzdü.
He tasted the cheesecake.
kezdjen tanulni
O, peynirli kekin tadına baktı.
He taught himself French.
kezdjen tanulni
Kendisine Fransızca öğretti.
He taught me how to swim.
kezdjen tanulni
O, bana yüzmeyi öğretti.
He told me where to shop.
kezdjen tanulni
O bana nerede alışveriş yapacağını söyledi.
He told us to keep quiet.
kezdjen tanulni
O bize sessiz kalmamızı söyledi.
He took a trip to Europe.
kezdjen tanulni
O, Avrupa'ya geziye gitti.
He took his sister along.
kezdjen tanulni
O, kız kardeşini yanında götürdü.
He took off his overcoat.
kezdjen tanulni
O, paltosunu çıkardı.
He took out his passport.
kezdjen tanulni
O, pasaportunu çıkardı.
He took part in the race.
kezdjen tanulni
O, yarışa katıldı.
He tore the paper in two.
kezdjen tanulni
O, kağıdı ikiye ayırdı.
He tried to get up early.
kezdjen tanulni
O, erken kalkmaya çalıştı.
He tried to kill himself.
kezdjen tanulni
Kendini öldürmeye çalıştı.
He tried to learn French.
kezdjen tanulni
Fransızca öğrenmek için gayret etti.
He tried to persuade her.
kezdjen tanulni
O, onu ikna etmeye çalıştı.
He used to be a nice boy.
kezdjen tanulni
O, hoş bir çocuktu.
He used to read at night.
kezdjen tanulni
O geceleri kitap okurdu.
He usually comes in time.
kezdjen tanulni
O genellikle zamanında gelir.
He visited China in 1998.
kezdjen tanulni
O, 1998 yılında Çin'i ziyaret etti.
He waited until she came.
kezdjen tanulni
O, o gelene kadar bekledi.
He walked back and forth.
kezdjen tanulni
İleri geri büyüdü.
He walked past the house.
kezdjen tanulni
O yürüyerek evin yanından geçti.
He wanted to be a farmer.
kezdjen tanulni
O, bir çiftçi olmak istedi.
He wants to go to Africa.
kezdjen tanulni
Afrika'ya gitmek istiyor.
He was a forceful leader.
kezdjen tanulni
O, güçlü bir liderdi.
He was a poet and writer.
kezdjen tanulni
O bir şair ve yazardı.
He was accused of murder.
kezdjen tanulni
O cinayetle suçlandı.
He was alone in the room.
kezdjen tanulni
O, odada yalnızdı.
He was beaten too easily.
kezdjen tanulni
O, çok kolay tenifi.
He was by no means happy.
kezdjen tanulni
O hiçbir şekilde mutlu değildi.
He was completely honest.
kezdjen tanulni
O, tamamen dürüsttü.
He was easily influenced.
kezdjen tanulni
O, kolayca etkilendi.
He was elected president.
kezdjen tanulni
O başkan seçildi.
He was executed as a spy.
kezdjen tanulni
O bir casus olarak idam edildi.
He was exposed to danger.
kezdjen tanulni
O, tehlikeye maruz kaldı.
He was framed for murder.
kezdjen tanulni
O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
He was held in captivity.
kezdjen tanulni
O, esaret altında tutuldu.
He was here at that time.
kezdjen tanulni
O, o zaman buradaydı.
He was humiliated by her.
kezdjen tanulni
O, onun tarafından aşağılandı.
He was killed in the war.
kezdjen tanulni
O, savaşta öldürüldü.
He was knee-deep in snow.
kezdjen tanulni
O diz boyu karın içindeydi.
He was lying on his back.
kezdjen tanulni
O sırtüstü yatıyordu.
He was paralyzed by fear.
kezdjen tanulni
O korkuyla felç oldu.
He was playing the piano.
kezdjen tanulni
O piyano çalıyordu.
He was small, but strong.
kezdjen tanulni
O küçük, ama güçlüydü.
He was the first to come.
kezdjen tanulni
O ilk varandı.
He was then a boy of ten.
kezdjen tanulni
O, o zaman on yaşında bir çocuktu.
He was very busy all day.
kezdjen tanulni
Bütün gün çok meşguldü.
He was very kind to them.
kezdjen tanulni
O, onlara karşı çok nazikti.
He went aboard the plane.
kezdjen tanulni
O, uçağa bindi.
He went there by himself.
kezdjen tanulni
O, tek başına oraya gitti.
He went there by himself.
kezdjen tanulni
O, oraya kendisi gitti.
He whistled as he walked.
kezdjen tanulni
O yürürken ıslık çaldı.
He will be back tomorrow.
kezdjen tanulni
Yarın geri dönecek.
He will be free tomorrow.
kezdjen tanulni
O yarın boş olacak.
He will come in a moment.
kezdjen tanulni
O, birazdan gelecek.
He will end up in prison.
kezdjen tanulni
O, hapishaneyi boylayacak.
He will go in your place.
kezdjen tanulni
O, senin yerine gidecek.
He will have to go there.
kezdjen tanulni
Oraya gitmek zorunda kalacak.
He will love her forever.
kezdjen tanulni
Onu sonsuza kadar sevecek.
He will not listen to me.
kezdjen tanulni
O, beni dinlemeyecektir.
He will soon return home.
kezdjen tanulni
Yakında eve dönecektir.
He won the next election.
kezdjen tanulni
O, bir sonraki seçimi kazandı.
He wore a light blue tie.
kezdjen tanulni
O, açık mavi kravat takmıştı.
He worked for a rich man.
kezdjen tanulni
Zengin bir adam için çalıştı.
He writes me once a week.
kezdjen tanulni
O bana haftada bir kez yazar.
He wrote to me yesterday.
kezdjen tanulni
O dün bana yazdı.
He'll be glad to see you.
kezdjen tanulni
Seni gördüğüne memnun olacaktır.
He'll be here any moment.
kezdjen tanulni
O, her an burada olacak.
He'll be here until noon.
kezdjen tanulni
O, öğleye kadar burada olacak.
He's a bit of a drunkard.
kezdjen tanulni
O, biraz ayyaştır.
He's a strange character.
kezdjen tanulni
O garip bir kişilik.
He's in bed with the flu.
kezdjen tanulni
O gripten dolayı yatakta.
He's very angry with you.
kezdjen tanulni
O size çok kızgın.
He's very good at guitar.
kezdjen tanulni
O, gitarda çok iyidir.
He’s still sick in bed.
kezdjen tanulni
O, hala yatakta hasta.
Helen, this is my cousin.
kezdjen tanulni
Helen, bu benim kuzenim.
Hello, Tom. Good morning.
kezdjen tanulni
Merhaba, Tom. Günaydın.
Help me with my homework.
kezdjen tanulni
Ev ödevimde bana yardımcı ol.
Help yourself to a drink.
kezdjen tanulni
Kendinize bir içki alın.
Her answer was incorrect.
kezdjen tanulni
Onun cevabı doğru değildi.
Her car is two years old.
kezdjen tanulni
Onun arabası iki yaşında.
Her family is very large.
kezdjen tanulni
Onun ailesi çok geniş.
Her friends call him Ned.
kezdjen tanulni
Arkadaşları onu Ned diyor.
Her hair is turning gray.
kezdjen tanulni
Onun saçı ağarıyor.
Her house is very modern.
kezdjen tanulni
Onun evi çok moderndir.
Her husband is in prison.
kezdjen tanulni
Onun kocası hapiste.
Her speech was excellent.
kezdjen tanulni
Onun konuşması mükemmeldi.
Here is a letter for you.
kezdjen tanulni
İşte senin için bir mektup.
Here, please have a seat.
kezdjen tanulni
Buraya oturun, lütfen.
Here's my account number.
kezdjen tanulni
İşte benim hesap numaram.
Here's some news for you.
kezdjen tanulni
İşte sizin için biraz haber.
His argument was logical.
kezdjen tanulni
Onun argümanı mantıklı idi.
His book was upside down.
kezdjen tanulni
Onun kitabı tersti.
His car is gaining on us.
kezdjen tanulni
Onun arabası bize yaklaşıyor.
His clothes are worn out.
kezdjen tanulni
Onun elbiseleri yıpranmış.
His family is very large.
kezdjen tanulni
Onun ailesi çok geniştir.
His father calls him Tom.
kezdjen tanulni
Onun babası onu Tom olarak çağırır.
His house was burnt down.
kezdjen tanulni
Onun evi yakıldı.
His ideas are up to date.
kezdjen tanulni
Onun fikirleri çağdaş.
His new car is wonderful.
kezdjen tanulni
Onun yeni arabası harika.
His overcoat is worn out.
kezdjen tanulni
Onun paltosu yıpranmış.
His patience is worn out.
kezdjen tanulni
Onun sabrı kalmamış.
His speech was too short.
kezdjen tanulni
Onun konuşması çok kısaydı.
His study faces the park.
kezdjen tanulni
Onun çalışma odası parka bakıyor.
His work is now complete.
kezdjen tanulni
Onun çalışması tam.
His work is washing cars.
kezdjen tanulni
Onun işi arabaları yıkamaktır.
Hitomi looked very happy.
kezdjen tanulni
Hitomi çok mutlu görünüyordu.
Hold on a minute, please.
kezdjen tanulni
Bir dakika bekle, lütfen.
Hold on a moment, please.
kezdjen tanulni
Biraz bekleyin, lütfen.
How about a cup of cocoa?
kezdjen tanulni
Bir bardak kakaoya ne dersin?
How about going swimming?
kezdjen tanulni
Yüzmeye ne dersin?
How about playing tennis?
kezdjen tanulni
Tenis oynamaya ne dersin?
How about tomorrow night?
kezdjen tanulni
Yarın akşama ne dersin?
How did he take the news?
kezdjen tanulni
O haberi nasıl aldı?
How do you feel about it?
kezdjen tanulni
Bu konuda ne hissediyorsunuz?
How do you like New York?
kezdjen tanulni
New York nasıl buluyorsun?
How does he go to school?
kezdjen tanulni
O, okula nasıl gider?
How high is the mountain?
kezdjen tanulni
Dağın yüksekliği nedir?
How is the weather there?
kezdjen tanulni
Orada hava nasıl?
How is the weather today?
kezdjen tanulni
Bugün hava nasıl?
How large is your family?
kezdjen tanulni
Aileniz ne kadar büyük?
How long are you staying?
kezdjen tanulni
Ne kadar kalıyorsun?
How long do we stop here?
kezdjen tanulni
Biz burada ne kadar dururuz?
How long have you waited?
kezdjen tanulni
Ne kadar bekledin?
How long is the stopover?
kezdjen tanulni
Mola ne kadar sürer?
How long may I keep this?
kezdjen tanulni
Bunu ne kadar süre saklayabilirim?
How many caps do you own?
kezdjen tanulni
Kaç tane şapka kazandın?
How much is the bus fare?
kezdjen tanulni
Otobüs ücreti ne kadar?
How much is this T-shirt?
kezdjen tanulni
Bu tişört ne kadar?
How much should they get?
kezdjen tanulni
Ne kadar almalılar.
How much TV do you watch?
kezdjen tanulni
Ne kadar TV izlersin?
How often do you see him?
kezdjen tanulni
Ne sıklıkta onu görürsün?
How tall is your brother?
kezdjen tanulni
Kardeşin ne kadar uzun?
How well do you know Tom?
kezdjen tanulni
Tom'u ne kadar iyi tanıyorsunuz?
I acknowledge my mistake.
kezdjen tanulni
Ben, hatamı kabul ediyorum.
I adhered to my decision.
kezdjen tanulni
Kararıma sadık kaldım.
I admit that he is right.
kezdjen tanulni
Ben onun haklı olduğunu kabul ediyorum.
I agree to your proposal.
kezdjen tanulni
Önerini kabul ediyorum.
I agree with his opinion.
kezdjen tanulni
Ben onun fikrine katılıyorum.
I agreed to the proposal.
kezdjen tanulni
Öneriyi kabul ettim.
I almost caught the fish.
kezdjen tanulni
Neredeyse hiç balık yakalamadım.
I almost didn't meet her.
kezdjen tanulni
Neredeyse onunla hiç buluşmadım.
I am able to drive a car.
kezdjen tanulni
Bir araba sürebilirim.
I am about to leave here.
kezdjen tanulni
Buradan ayrılmak üzereyim.
I am at a loss for words.
kezdjen tanulni
Ne söyleyeceğimi şaşırdım.
I am content with my job.
kezdjen tanulni
İşimden memnunum.
I am glad to be with you.
kezdjen tanulni
Seninle birlikte olduğuma memnunum.
I am interested in music.
kezdjen tanulni
Ben müzikle ilgilenirim.
I am just warming up now.
kezdjen tanulni
Şimdi sadece ısınıyorum.
I am quite all right now.
kezdjen tanulni
Ben şimdi tamamen iyiyim.
I am ready to follow you.
kezdjen tanulni
Seni izlemeye hazırım.
I am sure of her success.
kezdjen tanulni
Onun başarısından eminim.
I am sure of his honesty.
kezdjen tanulni
Ben onun dürüstlüğünden eminim.
I am sure of his victory.
kezdjen tanulni
Onun zaferinden eminim.
I am tired of hearing it.
kezdjen tanulni
Ben onu duymaktan usandım.
I am very poor at sports.
kezdjen tanulni
Sporda çok kötüyüm.
I am watching wild birds.
kezdjen tanulni
Yabani kuşları izliyorum.
I am willing to help you.
kezdjen tanulni
Sana yardım etmeye istekliyim.
I arrived at the station.
kezdjen tanulni
İstasyona vardım.
I arrived here yesterday.
kezdjen tanulni
Dün buraya ulaştım.
I asked him to wait here.
kezdjen tanulni
Onun burada beklemesini rica ettim.
I ate breakfast at eight.
kezdjen tanulni
Sabah kahvaltısını sekizde yedim.
I barely passed the exam.
kezdjen tanulni
Ben zar zor sınavı geçtim.
I barely passed the exam.
kezdjen tanulni
Ben sınavı güçlükle geçtim.
I began living by myself.
kezdjen tanulni
Tek başıma yaşamaya başladım.
I believe you are honest.
kezdjen tanulni
Ben senin dürüst olduğuna inanıyorum.
I bet he doesn't make it.
kezdjen tanulni
Onu yapmayacağına bahse girerim.
I bought a pair of boots.
kezdjen tanulni
Bir çift bot aldım.
I bought a pair of shoes.
kezdjen tanulni
Bir çift ayakkabı aldım.
I bought the TV from her.
kezdjen tanulni
Ondan TV satın aldım.
I can not find my ticket.
kezdjen tanulni
Biletimi bulamıyorum.
I can solve this problem.
kezdjen tanulni
Bu sorunu halledebilirim.
I can't afford a new car.
kezdjen tanulni
Yeni bir arabayı göze alamam.
I can't afford to buy it.
kezdjen tanulni
Onu satın almayı göze alamam.
I can't apologize enough.
kezdjen tanulni
Yeterince özür dileyemiyorum.
I can't approve the plan.
kezdjen tanulni
Ben planı onaylayamam.
I can't do anything else.
kezdjen tanulni
Ben başka bir şey yapamam.
I can't drink this stuff.
kezdjen tanulni
Bu şeyi içemem.
I can't find my suitcase.
kezdjen tanulni
Valizimi bulamıyorum.
I can't give up my dream.
kezdjen tanulni
Hayalimden vaz geçemiyorum.
I can't hide my feelings.
kezdjen tanulni
Duygularımı gizleyemiyorum.
I can't keep up with you.
kezdjen tanulni
Sana ayak uyduramıyorum.
I can't live without you.
kezdjen tanulni
Sensiz yaşayamam.
I can't stand that noise.
kezdjen tanulni
O gürültüye katlanamam.
I can't stand this noise.
kezdjen tanulni
Bu gürültüye katlanamam.
I can't take it any more.
kezdjen tanulni
Artık onu alamam.
I can't talk with people.
kezdjen tanulni
İnsanlarla konuşamam.
I can't thank you enough.
kezdjen tanulni
Sana yeterince teşekkür edemem.
I can't thank you enough.
kezdjen tanulni
Ben yeterince teşekkür edemiyorum.
I can't use this machine.
kezdjen tanulni
Ben bu makineyi kullanamam.
I can't walk any farther.
kezdjen tanulni
Daha ileri yürüyemem.
I can't walk any further.
kezdjen tanulni
Ben daha ileri yürüyemem.
I cannot afford the time.
kezdjen tanulni
Ben zamanı göze alamam.
I cannot lift this stone.
kezdjen tanulni
Bu taşı kaldıramam.
I cannot stand this heat.
kezdjen tanulni
Bu ısıya dayanamam.
I caught cold last month.
kezdjen tanulni
Geçen ay soğuk aldım.
I cook soup in a big pot.
kezdjen tanulni
Ben çorbayı büyük tencerede pişiririm.
I could not speak to him.
kezdjen tanulni
Onunla konuşamadım.
I decided to be a lawyer.
kezdjen tanulni
Bir avukat olmaya karar verdim.
I deny all those charges.
kezdjen tanulni
Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
I did it against my will.
kezdjen tanulni
Onu kendi irademe karşı yaptım.
I didn't know what to do.
kezdjen tanulni
Ne yapacağımı bilmiyordum.
I didn't mean to do that.
kezdjen tanulni
Onu yapmak istemedim.
I do hope you'll succeed.
kezdjen tanulni
Başaracağınızı umuyorum.
I do not read his novels.
kezdjen tanulni
Ben onun romanlarını okumam.
I do want to go with you.
kezdjen tanulni
Seninle gitmek istemiyorum.
I don't care if it snows.
kezdjen tanulni
Kar yağarsa umursamam.
I don't eat chicken skin.
kezdjen tanulni
Ben tavuk derisi yemem.
I don't feel like eating.
kezdjen tanulni
Canım yemek istemiyor.
I don't feel like joking.
kezdjen tanulni
Canım şaka yapmak istemiyor.
I don't go in for sports.
kezdjen tanulni
Sporla ilgilenmiyorum.
I don't know all of them.
kezdjen tanulni
Onların hepsini tanımıyorum.
I don't know either girl.
kezdjen tanulni
Kızların her ikisini de tanımıyorum.
I don't know either twin.
kezdjen tanulni
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
I don't know for certain.
kezdjen tanulni
Kesin bilmiyorum.
I don't know her address.
kezdjen tanulni
Onun adresini bilmiyorum.
I don't know how to cook.
kezdjen tanulni
Nasıl pişireceğimi bilmiyorum.
I don't know how to swim.
kezdjen tanulni
Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
I don't know where to go.
kezdjen tanulni
Nereye gideceğimi bilmiyorum.
I don't like any of them.
kezdjen tanulni
Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
I don't like long drives.
kezdjen tanulni
Ben uzun araba gezintilerini sevmiyorum.
I don't like the traffic.
kezdjen tanulni
Ben trafiği sevmiyorum.
I don't like this camera.
kezdjen tanulni
Ben bu kamerayı sevmiyorum.
I don't like this jacket.
kezdjen tanulni
Ben bu ceketi sevmiyorum.
I don't like to be alone.
kezdjen tanulni
Yalnız kalmak istiyorum.
I don't mind hot weather.
kezdjen tanulni
Sıcak havadan rahatsız olmam.
I don't mind if it's hot.
kezdjen tanulni
Hava sıcak olsada umurumda değil.
I don't quite follow you.
kezdjen tanulni
Seni tamamen izlemiyorum.
I don't think he'll come.
kezdjen tanulni
Onun geleceğini sanmam.
I don't understand music.
kezdjen tanulni
Ben müzikten anlamıyorum.
I don't want to eat here.
kezdjen tanulni
Burada yemek istemiyorum.
I don't want to go alone.
kezdjen tanulni
Yalnız gitmek istemiyorum.
I doubt if Tom is single.
kezdjen tanulni
Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
I feed my dog once a day.
kezdjen tanulni
Köpeğimi günde bir kez beslerim.
I feel cold this morning.
kezdjen tanulni
Bu sabah üşüyorum.
I feel good this morning.
kezdjen tanulni
Bu sabah iyi hissediyorum.
I feel like another beer.
kezdjen tanulni
Canım bir bira daha istiyor.
I felt like running away.
kezdjen tanulni
Canım kaçmak istedi.
I felt much more relaxed.
kezdjen tanulni
Ben çok daha rahat hissettim.
I felt sorry for the boy.
kezdjen tanulni
Çocuk için üzüldüm.
I found her very amusing.
kezdjen tanulni
Ben onu çok eğlenceli buldum.
I found his house easily.
kezdjen tanulni
Onun evini kolayca buldum.
I gave in to her demands.
kezdjen tanulni
Onun isteklerine boyun eğdim.
I gave some books to him.
kezdjen tanulni
Ona bazı kitaplar verdim.
I gave up eating dessert.
kezdjen tanulni
Tatlı yemeyi bıraktım.
I get depressed at times.
kezdjen tanulni
Zaman zaman depresyona girerim.
I go to a driving school.
kezdjen tanulni
Bir sürücü okuluna gidiyorum.
I go to church every day.
kezdjen tanulni
Her gün kiliseye giderim.
I go to church on Sunday.
kezdjen tanulni
Pazar günü kiliseye giderim.
I go to Hyogo University.
kezdjen tanulni
Hyogo Üniversitesi'ne gidiyorum.
I go to Tokyo University.
kezdjen tanulni
Tokyo Üniversitesine gidiyorum.
I got a hole in my jeans.
kezdjen tanulni
Kotumda bir delik var.
I got her to wash dishes.
kezdjen tanulni
Ona bulaşıkları yıkattım.
I got lost in the forest.
kezdjen tanulni
Ormanda kayboldum.
I got on the wrong train.
kezdjen tanulni
Ben yanlış trene bindim.
I got there just in time.
kezdjen tanulni
Tam zamanında oraya vardım.
I got this book from him.
kezdjen tanulni
Bu kitabı ondan aldım.
I got up early yesterday.
kezdjen tanulni
Ben dün erken kalktım.
I grew up in the country.
kezdjen tanulni
Kırsalda büyüdüm.
I guess we should go now.
kezdjen tanulni
Sanırım şimdi gitmeliyim.
I had a physical checkup.
kezdjen tanulni
Ben bir sağlık kontrolü yaptırdım.
I had a stroke last year.
kezdjen tanulni
Geçen yıl bir inme geçirdim.
I had him do my homework.
kezdjen tanulni
Ona ev ödevimi yaptırdım.
I had him paint my house.
kezdjen tanulni
Ona evimi boyattım.
I had no idea what to do.
kezdjen tanulni
Ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu.
I had the flu last month.
kezdjen tanulni
Geçen ay grip oldum.
I had to fix the toaster.
kezdjen tanulni
Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
I had to give up my plan.
kezdjen tanulni
Planımdan vazgeçmek zorunda kaldım.
I had two cups of coffee.
kezdjen tanulni
İki fincan kahve içtim.
I handed the mike to him.
kezdjen tanulni
Mikrofonu ona uzattım.
I have a book in my hand.
kezdjen tanulni
Elimde bir kitap var.
I have a good dictionary.
kezdjen tanulni
İyi bir sözlüğüm var.
I have a lot of homework.
kezdjen tanulni
Benim bir sürü ev ödevim var.
I have a lot to do today.
kezdjen tanulni
Bugün yapacak çok işim var.
I have a pain in my foot.
kezdjen tanulni
Ayağımda bir ağrı var.
I have a rash on my neck.
kezdjen tanulni
Boynumda bir kızarıklık var.
I have a sharp pain here.
kezdjen tanulni
Benim burada keskin bir ağrım var.
I have a slight headache.
kezdjen tanulni
Hafif bir baş ağrım var.
I have a stupid question.
kezdjen tanulni
Aptalca bir sorum var.
I have an ache in my arm.
kezdjen tanulni
Kolumda bir ağrı var.
I have an identical twin.
kezdjen tanulni
Benim bir tek yumurta ikizim var.
I have broken my glasses.
kezdjen tanulni
Gözlüğümü kırdım.
I have caught a bad cold.
kezdjen tanulni
Kötü bir soğuk algınlığına yakalandım.
I have confidence in Ken.
kezdjen tanulni
Ken'e güvenim var.
I have decided to retire.
kezdjen tanulni
Emekli olmaya karar verdim.
I have drunk all my milk.
kezdjen tanulni
Bütün sütümü içtim.
I have few English books.
kezdjen tanulni
Birkaç İngilizce kitabım var.
I have found another job.
kezdjen tanulni
Ben başka bir iş buldum.
I have good news for you.
kezdjen tanulni
Senin için iyi haberim var.
I have just arrived here.
kezdjen tanulni
Ben az önce buraya vardım.
I have lost all my money.
kezdjen tanulni
Bütün paramı kaybettim.
I have many things to do.
kezdjen tanulni
Yapacak çok şeyim var.
I have never been abroad.
kezdjen tanulni
Hiç yurt dışında bulunmadım.
I have no homework today.
kezdjen tanulni
Bugün ev ödevim yok.
I have no one to help me.
kezdjen tanulni
Bana yardım edecek kimsem yok.
I have no plans at all.
kezdjen tanulni
Hiç planım yok.
I have nothing to do now.
kezdjen tanulni
Şu an yapacak bir şeyim yok.
I have seen a panda once.
kezdjen tanulni
Bir keresinde bir panda gördüm.
I have seen a UFO before.
kezdjen tanulni
Daha önce bir UFO gördüm.
I have some chores to do.
kezdjen tanulni
Yapacak bazı ev işlerim var.
I have to brush my teeth.
kezdjen tanulni
Dişlerimi fırçalamak zorundayım.
I have to cover his loss.
kezdjen tanulni
Onun kaybını karşılamak zorundayım.
I have to do my homework.
kezdjen tanulni
Ev ödevimi yapmalıyım.
I have to get some sleep.
kezdjen tanulni
Biraz uyumalıyım.
I have to go to the bank.
kezdjen tanulni
Bankaya gitmek zorundayım.
I have to help my mother.
kezdjen tanulni
Anneme yardım etmek zorundayım.
I have to study Japanese.
kezdjen tanulni
Japonca çalışmak zorundayım.
I have to walk to school.
kezdjen tanulni
Okula yürümek zorundayım.
I have worn out my shoes.
kezdjen tanulni
Ayakkabılarımı eskittim.
I haven't met him before.
kezdjen tanulni
Daha önce onunla karşılaşmadım.
I hear footsteps outside.
kezdjen tanulni
Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.
I heard an unusual sound.
kezdjen tanulni
Ben sıradışı bir ses duydum.
I heard someone knocking.
kezdjen tanulni
Birinin kapıyı çaldığını duydum.
I heard the boys singing.
kezdjen tanulni
Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.
I helped her wash dishes.
kezdjen tanulni
Ona bulaşıkları yıkaması için yardım ettim.
I hope it rains tomorrow.
kezdjen tanulni
İnşallah yarın yağmur yağar.
I hope she will get well.
kezdjen tanulni
Umarım iyileşecektir.
I hope that I'll see her.
kezdjen tanulni
Onu göreceğimi umuyorum.
I hope you get well soon.
kezdjen tanulni
İnşallah yakında iyileşirsin.
I hope you get well soon.
kezdjen tanulni
Umarım kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
I hung my hat on the peg.
kezdjen tanulni
Şapkamı kancaya astım.
I invited all my friends.
kezdjen tanulni
Bütün arkadaşlarımı davet ettim.
I invited Jane to dinner.
kezdjen tanulni
Jane'i akşam yemeğine davet ettim.
I just finished the work.
kezdjen tanulni
Az önce işi bitirdim.
I keep a diary every day.
kezdjen tanulni
Ben her gün bir günlük tutuyorum.
I know both of the girls.
kezdjen tanulni
Kızların her ikisini tanıyorum.
I know he is watching me.
kezdjen tanulni
Onun beni izlediğini biliyorum.
I know nothing about her.
kezdjen tanulni
Ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I know that you are busy.
kezdjen tanulni
Ben sizin meşgul olduğunuzu biliyorum.
I know what your game is.
kezdjen tanulni
Senin oyununun ne olduğunu biliyorum.
I know who likes Sachiko.
kezdjen tanulni
Sachiko'yu kimin sevdiğini biliyorum.
I learned a lot from him.
kezdjen tanulni
Ondan çok şey öğrendim.
I left my key in my room.
kezdjen tanulni
Anahtarımı odamda bıraktım.
I left out two sentences.
kezdjen tanulni
İki cümleyi atladım.
I lent the record to Ken.
kezdjen tanulni
Plağı Ken'e verdim.
I like English and music.
kezdjen tanulni
İngilizce ve müziği severim.
I like English very much.
kezdjen tanulni
İngilizceyi çok severim.
I like my meat well done.
kezdjen tanulni
Etimi iyi pişmiş severim.
I like oranges very much.
kezdjen tanulni
Portakalları çok severim.
I like playing the piano.
kezdjen tanulni
Piyano çalmayı seviyorum.
I like that singer a lot.
kezdjen tanulni
O şarkıcıdan çok hoşlanırım.
I like that tie of yours.
kezdjen tanulni
Senin o kıravatını seviyorum.
I like the way you smile.
kezdjen tanulni
Gülümseme tarzını seviyorum.
I like to be spontaneous.
kezdjen tanulni
Doğal olmak isterim.
I like to ride on trains.
kezdjen tanulni
Ben trenlere binmekten hoşlanırım.
I looked down at the sea.
kezdjen tanulni
Ben denize baktım.
I looked him in the eyes.
kezdjen tanulni
Onun gözlerine baktım.
I looked in the cupboard.
kezdjen tanulni
Ben dolaba baktım.
I lost my notebook today.
kezdjen tanulni
Bu gün dizüstü bilgisayarımı kaybettim.
I lost my wife last year.
kezdjen tanulni
Karımı geçen sene kaybettim.
I lost your mail address.
kezdjen tanulni
E-posta adresinizi kaybettim.
I love my yellow sweater.
kezdjen tanulni
Ben sarı kazağımı seviyorum.
I love to collect stamps.
kezdjen tanulni
Pul toplamayı seviyorum.
I love you more than her.
kezdjen tanulni
Seni ondan daha çok seviyorum.
I made a serious mistake.
kezdjen tanulni
Ciddi bir hata yaptım.
I made him open the door.
kezdjen tanulni
Ona kapıyı açtırdım.
I made my son a new suit.
kezdjen tanulni
Oğluma yeni bir takım elbise yaptım.
I make too many mistakes.
kezdjen tanulni
Ben çok hata yaparım.
I met a friend of Mary's.
kezdjen tanulni
Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.
I met Fred on the street.
kezdjen tanulni
Ben sokakta Fred'e rastladım.
I met her on my way home.
kezdjen tanulni
Evime giderken onunla karşılaştım.
I met her three days ago.
kezdjen tanulni
Üç gün önce ona rastladım.
I met him at the station.
kezdjen tanulni
Onunla istasyonda tanıştım.
I met him on my way home.
kezdjen tanulni
Evime giderken ona rastladım.
I met him the day before.
kezdjen tanulni
Ben bir gün önce onunla tanıştım.
I met Jane the other day.
kezdjen tanulni
Geçenlerde Jane ile karşılaştım.
I met Jane the other day.
kezdjen tanulni
Bir kaç gün önce Jane ile karşılaştım.
I met the prince himself.
kezdjen tanulni
Prensin kendisiyle buluştum.
I might flunk the course.
kezdjen tanulni
Kurda başarısız olabilirim.
I must decide what to do.
kezdjen tanulni
Ne yapacağıma karar vermeliyim.
I must have it shortened.
kezdjen tanulni
Onu kısalttırmalıyım.
I must help these people.
kezdjen tanulni
Bu insanlara yardım etmeliyim.
I must renew my passport.
kezdjen tanulni
Pasaportumu yenilemeliyim.
I never saw him in jeans.
kezdjen tanulni
Onu asla pantolonlu olarak görmedim.
I never work on weekends.
kezdjen tanulni
Hafta sonları asla çalışmam.
I often go to the movies.
kezdjen tanulni
Sık sık sinemaya giderim.
I only did as I was told.
kezdjen tanulni
Ben sadece bana söylenileni yaptım.
I opened the door slowly.
kezdjen tanulni
Kapıyı yavaşça açtım.
I ordered two hamburgers.
kezdjen tanulni
İki hamburger sipariş ettim.
I ordered you to get out.
kezdjen tanulni
Sana çıkmanı emrettim.
I owe him 10 dollars.
kezdjen tanulni
Ona on dolar borçluyum.
I paid 10 dollars for it.
kezdjen tanulni
Ben onun için on dolar ödedim.
I paid $200 for this bag.
kezdjen tanulni
Bu çanta için 200 dolar ödedim.
I put cream in my coffee.
kezdjen tanulni
Kahveme krema koyarım.
I ran as fast as I could.
kezdjen tanulni
Elimden geldiğince hızlı koştum.
I ran into an old friend.
kezdjen tanulni
Ben eski bir arkadaşa rastladım.
I read an exciting story.
kezdjen tanulni
Ben heyecan verici bir hikaye okudum.
I read the letter to him.
kezdjen tanulni
Mektubu ona okudum.
I received an invitation.
kezdjen tanulni
Bir davetiye aldım.
I recognized him at once.
kezdjen tanulni
Ben onu derhal tanıdım.
I regard him as an enemy.
kezdjen tanulni
Onu bir düşman olarak görüyorum.
I regret that I told you.
kezdjen tanulni
Sana söylediğime pişmanım.
I returned home by train.
kezdjen tanulni
Eve trenle döndüm.
I rushed out of my house.
kezdjen tanulni
Ben evimden dışarı koştum.
I sat waiting on a bench.
kezdjen tanulni
Bir bankta beklerken oturdum.
I saw a man with a child.
kezdjen tanulni
Adamı bir çocukla birlikte gördüm.
I saw her clean the room.
kezdjen tanulni
Onun odayı temizlediğini gördüm.
I saw her enter the room.
kezdjen tanulni
Onun odaya girdiğini gördüm.
I saw her play the piano.
kezdjen tanulni
Onun piyano çaldığını gördüm.
I saw him cross the road.
kezdjen tanulni
Onun yolu geçtiğini gördüm.
I saw the movie on video.
kezdjen tanulni
Filmi videoda izledim.
I saw them play baseball.
kezdjen tanulni
Onların basketbol oynadığını gördüm.
I see a bird on the roof.
kezdjen tanulni
Çatıda bir kuş görüyorum.
I see a book on the desk.
kezdjen tanulni
Masanın üstünde bir kitap görüyorum.
I seldom go to a library.
kezdjen tanulni
Nadiren bir kütüphaneye giderim.
I shared a room with him.
kezdjen tanulni
Odamı onunla paylaştım.
I shouldn't have done it.
kezdjen tanulni
Onu yapmamalıydım.
I smell something rotten.
kezdjen tanulni
Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
I stared her in the face.
kezdjen tanulni
Onun yüzüne baktım.
I stayed home for a week.
kezdjen tanulni
Evde bir hafta kaldım.
I study Japanese history.
kezdjen tanulni
Japon tarihi çalışıyorum.
I suppose he's gone home.
kezdjen tanulni
Sanırım o eve gitti.
I taught him how to swim.
kezdjen tanulni
Ona nasıl yüzeceğini öğrettim.
I telephoned her at once.
kezdjen tanulni
Onu derhal aradım.
I think he can't do that.
kezdjen tanulni
Sanırım o onu yapamaz.
I think he is a good man.
kezdjen tanulni
Sanırım o iyi bir adam.
I think it will be sunny.
kezdjen tanulni
Sanırım hava güneşli olacak.
I think it won't succeed.
kezdjen tanulni
Sanırım başarılı olmayacak.
I think it's a good idea.
kezdjen tanulni
Ben onun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
I think it's around here.
kezdjen tanulni
Sanırım o bu civarda.
I think it's worth a try.
kezdjen tanulni
Onun denemeye değer olduğunu düşünüyorum.
I think it's worth a try.
kezdjen tanulni
Sanırım o denemeye değer.
I think she can't answer.
kezdjen tanulni
Sanırım o cevap veremez.
I think that he is right.
kezdjen tanulni
Ben onun haklı olduğunu düşünüyorum.
I think that Tom is kind.
kezdjen tanulni
Tom'un nazik olduğunu düşünüyorum.
I think this tastes good.
kezdjen tanulni
Sanırım bunun tadı iyi.
I thought of a good idea.
kezdjen tanulni
İyi bir fikir düşündüm.
I thought she was pretty.
kezdjen tanulni
Onun güzel olduğunu düşündüm.
I took part in the party.
kezdjen tanulni
Ben partiye katıldım.
I usually get up at 6:00.
kezdjen tanulni
Ben genellikle saat 6:00 da kalkarım.
I usually wake up at six.
kezdjen tanulni
Genellikle saat altıda kalkarım.
I usually walk to school.
kezdjen tanulni
Ben genellikle okula yürürüm.
I visited Tony yesterday.
kezdjen tanulni
Dün Tony'yi ziyaret ettim.
I waited for ten minutes.
kezdjen tanulni
On dakika bekledim.
I walked across the park.
kezdjen tanulni
Ben park boyunca yürüdüm.
I walked along the river.
kezdjen tanulni
Ben nehir boyunca yürüdüm.
I walked toward the park.
kezdjen tanulni
Ben parka doğru yürüdüm.
I want something to read.
kezdjen tanulni
Okumak için bir şey istiyorum.
I want this suit cleaned.
kezdjen tanulni
Bu takımın temizlenmesini istiyorum.
I want to be an engineer.
kezdjen tanulni
Bir mühendis olmak istiyorum.
I want to climb Mt. Fuji.
kezdjen tanulni
Mt. Fuji'ye tırmanmak istiyorum.
I want to eat fresh fish.
kezdjen tanulni
Taze balık yemek istiyorum.
I want to enter the club.
kezdjen tanulni
Kulübe girmek istiyorum.
I want to feel important.
kezdjen tanulni
Önemli hissetmek istiyorum.
I want to make her happy.
kezdjen tanulni
Onu mutlu etmek istiyorum.
I want to read this book.
kezdjen tanulni
Bu kitabı okumak istiyorum.
I want to see them again.
kezdjen tanulni
Onları tekrar görmek istiyorum.
I want to think about it.
kezdjen tanulni
Ben onun hakkında düşünmek istiyorum.
I wanted him to go there.
kezdjen tanulni
Onun oraya gitmesini istedim.
I wanted to surprise her.
kezdjen tanulni
Ona sürpriz yapmak istedim.
I was a little surprised.
kezdjen tanulni
Biraz şaşırdım.
I was afraid I'd be late.
kezdjen tanulni
Geç kalmaktan korktum.
I was asked to wait here.
kezdjen tanulni
Benim burada beklemem istendi.
I was at a movie theater.
kezdjen tanulni
Ben sinemadaydım.
I was aware of that fact.
kezdjen tanulni
Ben gerçeğin farkındaydım.
I was born in the winter.
kezdjen tanulni
Ben kışın doğdum.
I was caught in a shower.
kezdjen tanulni
Bir duşta mahsur kaldım.
I was caught in the rain.
kezdjen tanulni
Yağmura yakalandım.
I was eating dinner then.
kezdjen tanulni
O zaman akşam yemeği yiyordum.
I was frozen to the bone.
kezdjen tanulni
İliklerime kadar dondum.
I was given a new jacket.
kezdjen tanulni
Bana yeni bir ceket verildi.
I was in Tokyo yesterday.
kezdjen tanulni
Dün Tokyo'daydım.
I was late for the train.
kezdjen tanulni
Tren için geç kaldım.
I was on a trip to India.
kezdjen tanulni
Hindistan'a bir geziye gittim.
I was on time for dinner.
kezdjen tanulni
Akşam yemeği için zamanında geldim.
I was raised in Yokohama.
kezdjen tanulni
Yokohoma'da yetiştirildim.
I was robbed of my purse.
kezdjen tanulni
Cüzdanım soyuldu.
I was scratched by a cat.
kezdjen tanulni
Ben bir kedi tarafından tırmalandım.
I was thinking about you.
kezdjen tanulni
Senin hakkında düşünüyordum.
I was too happy to sleep.
kezdjen tanulni
Uyuyamayacak kadar çok mutluydum.
I was too tired to stand.
kezdjen tanulni
Ayakta duramayacak kadar yorgunum.
I was traveling in Japan.
kezdjen tanulni
Japonya'da seyahat ediyordum.
I was ushered to my seat.
kezdjen tanulni
Koltuğumu bana gösterdiler,
I was ushered to my seat.
kezdjen tanulni
Beni yerime götürdüler.
I was waiting for a taxi.
kezdjen tanulni
Ben bir taksi bekliyordum.
I wash clothes every day.
kezdjen tanulni
Her gün çamaşır yıkarım.
I went there to meet him.
kezdjen tanulni
Onunla görüşmek için oraya gittim.
I will be sixteen in May.
kezdjen tanulni
Mayısta on altı olacağım.
I will be your guarantor.
kezdjen tanulni
Ben senin garantörün olacağım.
I will come by all means.
kezdjen tanulni
Ne olursa olsun geleceğim.
I will do the best I can.
kezdjen tanulni
Ben yapabileceğimin en iyisini yapacağım
I will explain it to her.
kezdjen tanulni
Onu ona açıklayacağım.
I will go, rain or shine.
kezdjen tanulni
Ne olursa olsun, gideceğim.
I will have to help them.
kezdjen tanulni
Ben onlara yardım etmek zorunda kalacağım.
I will help him tomorrow.
kezdjen tanulni
Yarın ona yardım edeceğim.
I won't do it again.
kezdjen tanulni
Onu asla tekrar yapmayacağım.
I will sweep out my room.
kezdjen tanulni
Odayı baştan aşağı temizleyeceğim.
I will try to do my best.
kezdjen tanulni
Elimden geleni yapmaya çalışacağım.
I will write to you soon.
kezdjen tanulni
Yakında sana yazacağım.
I will write to you soon.
kezdjen tanulni
Yakında size yazacağım.
I wish I could use magic.
kezdjen tanulni
Keşke sihir kullanabilsem.
I wish I had been a bird.
kezdjen tanulni
Keşke bir kuş olsaydım.
I wish I had married her.
kezdjen tanulni
Keşke onunla evlenseydim.
I wish this job was over.
kezdjen tanulni
Keşke bu iş bitse.
I wish this was all over.
kezdjen tanulni
Keşke bu tamamen bitse.
I won't go skating today.
kezdjen tanulni
Bugün buz patenine gitmeyeceğim.
I won't leave you behind.
kezdjen tanulni
Seni arkada bırakmayacağım.
I wonder if he will come.
kezdjen tanulni
Onun gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
I wonder if this is love.
kezdjen tanulni
Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.
I wonder what time it is.
kezdjen tanulni
Saatin kaç olduğunu merak ediyorum.
I wonder where he is now.
kezdjen tanulni
Onun şimdi nerede olduğunu merak ediyorum.
I wonder where she lives.
kezdjen tanulni
Onun nerede yaşadığını merak ediyorum.
I wonder which way to go.
kezdjen tanulni
Ben hangi yoldan gideceğimi merak ediyorum.
I wonder who invented it.
kezdjen tanulni
Onu kimin icat ettiğini merak ediyorum.
I wonder who invented it.
kezdjen tanulni
Onu kim icat etti acaba?
I wonder why he did that.
kezdjen tanulni
Onun bunu neden yaptığını merak ediyorum.
I worked hard last month.
kezdjen tanulni
Geçen ay çok çalıştım.
I worked hard to succeed.
kezdjen tanulni
Başarmak için sıkı çalıştım.
I would like to meet him.
kezdjen tanulni
Onunla tanışmak istiyorum.
I wrote the song for her.
kezdjen tanulni
Şarkıyı onun için yazdım.
I'd better go to bed now.
kezdjen tanulni
Şimdi yatmaya gitsem iyi olur.
I'd like a bus route map.
kezdjen tanulni
Ben bir otobüs güzergahı haritası istiyorum.
I'd like a cup of coffee.
kezdjen tanulni
Ben bir fincan kahve istiyorum.
I'd like a gin and tonic.
kezdjen tanulni
Bir cin tonik istiyorum.
I'd like a glass of beer.
kezdjen tanulni
Bir bardak bira istiyorum.
I'd like an orange juice.
kezdjen tanulni
Ben bir portakal suyu istiyorum.
I'd like some more water.
kezdjen tanulni
Biraz daha su istiyorum.
I'd like the bill please.
kezdjen tanulni
Hesabı istiyorum lütfen.
I'd like to be a teacher.
kezdjen tanulni
Bir öğretmen olmak istiyorum.
I'd like to get a refund.
kezdjen tanulni
Para iadesi istiyorum.
I'd like to go to Hawaii.
kezdjen tanulni
Hawaii'ye gitmek istiyorum.
I'd like to go to London.
kezdjen tanulni
Londra'ya gitmek istiyorum.
I'd like to go to London.
kezdjen tanulni
Londraya gitmek istiyorum.
I'd like to pay by check.
kezdjen tanulni
Çek ile ödeme yapmak istiyorum.
I'd like to return a car.
kezdjen tanulni
Arabayla dönmek istiyorum.
I'd like to see a doctor.
kezdjen tanulni
Bir doktorla görüşmek istiyorum.
I'd like to talk to John.
kezdjen tanulni
John'la konuşmak istiyorum.
I'd like to visit London.
kezdjen tanulni
Londra'yı ziyaret etmek istiyorum.
I'd like you to go there.
kezdjen tanulni
Oraya gitmeni istiyorum.
I'll answer you tomorrow.
kezdjen tanulni
Yarın sana cevap vereceğim.
I'll be back before dark.
kezdjen tanulni
Karanlıktan önce döneceğim.
I'll be free next Sunday.
kezdjen tanulni
Ben önümüzdeki Pazar boş olacağım.
I'll be glad to help him.
kezdjen tanulni
Ona yardım etmekten memnun oluruz.
I'll be here for a while.
kezdjen tanulni
Bir müddet burada olacağım.
I'll be there right away.
kezdjen tanulni
Ben hemen orada olacağım.
I'll be there right away.
kezdjen tanulni
Ben derhal orada olacağım.
I'll be with you forever.
kezdjen tanulni
Sonsuza kadar sizinle olacağım.
I'll bet anybody on that.
kezdjen tanulni
Onunla ilgili herkesle bahse girerim.
I'll call you back later.
kezdjen tanulni
Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.
I'll do everything I can.
kezdjen tanulni
Ben elimden gelen herşeyi yapacağım.
I'll give you a check-up.
kezdjen tanulni
Sizi bir kontrol edeceğiz.
I'll give you this money.
kezdjen tanulni
Ben bu parayı size vereceğim.
I'll leave Tokyo tonight.
kezdjen tanulni
Bu gece Tokyo'dan ayrılacağım.
I'll let it go this time.
kezdjen tanulni
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
I'll make you a new suit.
kezdjen tanulni
Ben sana yeni bir takım yapacağım.
I'll never do this again.
kezdjen tanulni
Ben asla bunu tekrar yapmayacağım.
I'll never see her again.
kezdjen tanulni
Onu asla tekrar görmeyeceğim.
I'll see you next summer.
kezdjen tanulni
Gelecek yaz görüşürüz.
I'll stay here until ten.
kezdjen tanulni
Saat ona kadar burada kalacağım.
I'll take the yellow one.
kezdjen tanulni
Ben sarı olanını alacağım.
I'll treat you to dinner.
kezdjen tanulni
Ben size akşam yemeği ısmarlayacağım.
I'm afraid it won't work.
kezdjen tanulni
Maalesef o çalışmıyor.
I'm all for her proposal.
kezdjen tanulni
Ben tamamen onun teklifinden yanayım.
I'm as hungry as a horse.
kezdjen tanulni
Bir at kadar açım.
I'm as tall as my father.
kezdjen tanulni
Babam kadar uzun boyluyum.
I'm completely exhausted.
kezdjen tanulni
Ben tamamen tükendim.
I'm crazy about football.
kezdjen tanulni
Futbolu çok fazla seviyorum.
I'm doing the best I can.
kezdjen tanulni
Yapabildiğimin en iyisini yapıyorum.
I'm feeding the goldfish.
kezdjen tanulni
Akvaryum balığı besliyorum.
I'm fine, too, thank you.
kezdjen tanulni
Ben de iyiyim, teşekkür ederim.
I'm going to have a baby.
kezdjen tanulni
Bir çocuğum olacak.
I'm going to take a bath.
kezdjen tanulni
Banyo yapacağım.
I'm going to take my car.
kezdjen tanulni
Benim arabayı alacağım.
I'm looking for a wallet.
kezdjen tanulni
Ben bir cüzdan arıyorum.
I'm not about to ask him.
kezdjen tanulni
Ona sormaya niyetim yok.
I'm not as rich as I was.
kezdjen tanulni
Eskisi kadar zengin değilim.
I'm not fond of her face.
kezdjen tanulni
Onun yüzüne düşkün değilim.
I'm not going to sell it.
kezdjen tanulni
Ben onu satmayacağım.
I'm not much of a singer.
kezdjen tanulni
Ben çok iyi bir şarkıcı değilim.
I'm not much of a writer.
kezdjen tanulni
Ben çok iyi bir yazar değilim.
I'm not much of an actor.
kezdjen tanulni
Ben çok iyi bir aktör değilim.
I'm on the football team.
kezdjen tanulni
Ben futbol takımındayım.
I'm only thinking of you.
kezdjen tanulni
Ben sadece seni düşünüyorum.
I'm really tired today.
kezdjen tanulni
Bugün gerçekten yorgunum.
I'm serious about my job.
kezdjen tanulni
İşim hakkında ciddiyim.
Excuse me for being late.
kezdjen tanulni
Geç kaldığım için özür dilerim.
I'm sorry for what I did.
kezdjen tanulni
Yaptığım şey için üzgünüm.
I'm sorry she's not here.
kezdjen tanulni
Üzgünüm o burada değil.
I'm sorry to trouble you.
kezdjen tanulni
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm staying at my aunt's.
kezdjen tanulni
Ben halamlarda kalıyorum.
I'm surprised to see you.
kezdjen tanulni
Seni gördüğüme şaşırdım.
I'm talking on the phone.
kezdjen tanulni
Ben telefonda konuşuyorum
I'm thinking of the plan.
kezdjen tanulni
Ben planı düşünüyorum.
I'm tired of watching TV.
kezdjen tanulni
TV izlemekten usandım.
I'm too busy to help her.
kezdjen tanulni
Ben ona yardımcı olamayacak kadar çok meşgulüm.
I'm too busy to help him.
kezdjen tanulni
Ben ona yardım edemeyecek kadar çok meşgulüm.
I'm trying to save money.
kezdjen tanulni
Para tasarruf etmeye çalışıyorum.
I'm very glad to see you.
kezdjen tanulni
Seni gördüğüme çok memnun oldum.
I'm very tired from work.
kezdjen tanulni
Ben işten çok yoruldum.
I'm working in Tokyo now.
kezdjen tanulni
Şimdi Tokyo'da çalışıyorum.
I've already tested them.
kezdjen tanulni
Zaten onları test ettim.
I've been to Canada once.
kezdjen tanulni
Ben bir kez Kanada'da bulundum.
I've been to Paris twice.
kezdjen tanulni
İki kez Pariste bulundum.
I've come to say goodbye.
kezdjen tanulni
Hoşçakal demek için geldim.
I've just finished lunch.
kezdjen tanulni
Öğle yemeğini az önce bitirdim.
I've never been to Paris.
kezdjen tanulni
Paris'te hiç bulunmadım.
I've only just come back.
kezdjen tanulni
Sadece ben geri döndüm.
I've spent all the money.
kezdjen tanulni
Ben bütün parayı harcadım.
Inflation was controlled.
kezdjen tanulni
Enflasyon kontrol altına alındı​​.
Iron is harder than gold.
kezdjen tanulni
Demir altından daha serttir.
Is it this hot every day?
kezdjen tanulni
Hergün bu kadar sıcak mı?
Is that as heavy as this?
kezdjen tanulni
O bunun kadar ağır mıdır?
Can the baby walk?
kezdjen tanulni
Bebek yürüyebiliyor mu?
Is the museum open today?
kezdjen tanulni
Müze bugün açık mı?
Is the plane on schedule?
kezdjen tanulni
Uçak zamanında mı?
Is there any mail for me?
kezdjen tanulni
Benim için mektup var mı?
Is there any room for me?
kezdjen tanulni
Benim için yer var mı?
Is there any tax on this?
kezdjen tanulni
Bununla ilgili herhangi bir vergi var mı?
Is there still any sugar?
kezdjen tanulni
Orada hala hiç şeker var mı?
Is this a duty-free shop?
kezdjen tanulni
Bu bir gümrüksüz-mallar mağazası mı?
Is this fish still alive?
kezdjen tanulni
Bu balık hala canlı mı?
Is this price acceptable?
kezdjen tanulni
Bu fiyat kabullenebilir mi?
Is this typewriter yours?
kezdjen tanulni
Bu daktilo sizin mi?
Is your father a teacher?
kezdjen tanulni
Senin baban bir öğretmen mi?
Is your wife a good cook?
kezdjen tanulni
Karın, iyi bir aşçı mı?
It doesn't mean anything!
kezdjen tanulni
O bir şey demek değildir!
It happened in Milwaukee.
kezdjen tanulni
O, Milwaukee'de oldu.
It happened last October.
kezdjen tanulni
O geçen Ekim ayında oldu.
It is almost ten o'clock.
kezdjen tanulni
Neredeyse saat on.
It is going to rain soon.
kezdjen tanulni
Yakında yağmur yağacak.
It is he who is to blame.
kezdjen tanulni
Suçlanacak kişi odur.
It is next to impossible.
kezdjen tanulni
O imkansıza yakın.
It is nice and cool here.
kezdjen tanulni
Burası güzel ve serin.
It is no laughing matter.
kezdjen tanulni
Gülecek bir şey yok.
It is no use complaining.
kezdjen tanulni
Şikayet etmenin bir faydası yok.
It is no use going there.
kezdjen tanulni
Oraya gitmenin faydası yok.
It is not a real mansion.
kezdjen tanulni
O gerçek bir konak değil.
It is nothing but a joke.
kezdjen tanulni
O şakadan başka birşey değil.
It is quite a big number.
kezdjen tanulni
Bayağı büyük bir numara.
Lying is wrong.
kezdjen tanulni
Yalan söylemek yanlıştır.
It looks like Tom is mad.
kezdjen tanulni
Tom çılgın gibi görünüyor.
It poured for three days.
kezdjen tanulni
Üç gün şiddetli yağmur yağdı.
It prevented a civil war.
kezdjen tanulni
Bu bir iç savaş engelledi.
It rained hard yesterday.
kezdjen tanulni
Dün şiddetli yağmur yağdı.
It rains in early autumn.
kezdjen tanulni
Sonbaharın başlarında yağmur yağar.
It seems that he is fine.
kezdjen tanulni
Onun iyi olduğu görünüyor.
It snowed hard yesterday.
kezdjen tanulni
Dün şiddetli kar yağdı.
It turned out to be true.
kezdjen tanulni
Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
It was a beautiful sight.
kezdjen tanulni
Güzel bir manzaraydı.
It was a terrible affair.
kezdjen tanulni
O, korkunç bir olaydı.
It was beginning to snow.
kezdjen tanulni
Kar yağmaya başlıyordu.
It was cloudy that night.
kezdjen tanulni
O gece bulutlu idi.
It was just as I thought.
kezdjen tanulni
O tam düşündüğüm gibiydi.
It was published in 1969.
kezdjen tanulni
1969 yılında yayımlandı.
It was raining yesterday.
kezdjen tanulni
Dün yağmur yağıyordu.
It wasn't much of a plan.
kezdjen tanulni
Büyük bir plan değildi.
It wasn't much of a view.
kezdjen tanulni
Büyük bir görüş değildi.
It wasn't much of a yard.
kezdjen tanulni
Büyük bir bahçe değildi.
It will be fine tomorrow.
kezdjen tanulni
Yarın hava güzel olacak.
It's 7:50 in the morning.
kezdjen tanulni
Sabah 7:50.
It's a beautiful country.
kezdjen tanulni
O güzel bir ülkedir.
It's a little cold today.
kezdjen tanulni
Bugün biraz soğuk.
It's a quarter past nine.
kezdjen tanulni
Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
It's about time to start.
kezdjen tanulni
Neredeyse başlama zamanıdır.
It's as lovely as a rose.
kezdjen tanulni
O, bir gül kadar güzeldir.
It's cool today for July.
kezdjen tanulni
Temmuz ayı için bugün hava serin.
It's crowded again today.
kezdjen tanulni
Bugün yine kalabalık.
It's for my personal use.
kezdjen tanulni
O benim kişisel kullanımım için.
It's hot today, isn't it?
kezdjen tanulni
Bugün hava sıcak değil mi?
It's in my jacket pocket.
kezdjen tanulni
O, benim ceket cebimde.
It's junk. Throw it away.
kezdjen tanulni
O, çöp. Onu atın.
It's like summer outside.
kezdjen tanulni
Dışarıda hava yaz gibi.
It's my duty to help you.
kezdjen tanulni
Size yardım etmek benim görevim.
It's not good to overeat.
kezdjen tanulni
Aşırı yemek iyi değildir.
It's not healthy for you.
kezdjen tanulni
O sizin için sağlıklı değil.
It's on the eighth floor.
kezdjen tanulni
O sekizinci kattadır.
It's out of the question.
kezdjen tanulni
O söz konusu değil.
It's pitch black outside.
kezdjen tanulni
Dışarısı zifiri karanlık.
It's six o'clock already.
kezdjen tanulni
Saat zaten altı.
It's time to take a bath.
kezdjen tanulni
Şimdi banyo yapma zamanı.
It's too early to get up.
kezdjen tanulni
Kalkmak için çok erken.
It's up to you to decide.
kezdjen tanulni
Karar vermek sana kalmış.
It's very stuffy in here.
kezdjen tanulni
Burası çok havasız.
It's warm enough to swim.
kezdjen tanulni
Yüzmek için yeterince sıcak.
Jane is not able to swim.
kezdjen tanulni
Jane yüzemez.
Japan has a mild climate.
kezdjen tanulni
Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
Japan is in eastern Asia.
kezdjen tanulni
Japonya Doğu Asya'dadır.
Jeans go with everything.
kezdjen tanulni
Kot pantolonlar her şeyle gider.
Jim hasn't been home yet.
kezdjen tanulni
Jim henüz evde değil.
Jim is a man of his word.
kezdjen tanulni
Jim sözünün adamı.
Jim left Paris yesterday.
kezdjen tanulni
Jim dün Paris'ten ayrıldı.
Jim resembles his father.
kezdjen tanulni
Jim babasına benzer.
Jiro wants to drink Coke.
kezdjen tanulni
Jiro kola içmek istiyor.
Joe looked sad yesterday?
kezdjen tanulni
Joe dün üzgün görünüyordu.
John has no friends here.
kezdjen tanulni
John'un burada hiç arkadaşı yok.
John was married to Jane.
kezdjen tanulni
John Jane ile evliydi.
Judy is kind to everyone.
kezdjen tanulni
Judy herkese karşı naziktir.

Kommentár közzétételéhez be kell jelentkeznie.