→ Turkish Sentences From Tatoeba 11 → A tanulás megkezdése / Letöltés MP3 Flashcards

kérdés		válasz
Children play with toys. kezdjen tanulni		Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.
Choose a dress you like. kezdjen tanulni		Hoşlandığın bir elbise seç.
Choose the one you like. kezdjen tanulni		Sevdiğin birini seç.
Chris didn't have a car. kezdjen tanulni		Chris'in bir arabası yoktu.
Clay accepted the offer. kezdjen tanulni		Clay teklifi kabul etti.
Close your eyes, please. kezdjen tanulni		Gözlerini kapa lütfen.
Come and see me tonight. kezdjen tanulni		Bu gece beni görmeye gel.
Come as soon as you can. kezdjen tanulni		Gelebildiğin kadar kısa zamanda gel.
Come on, answer quickly. kezdjen tanulni		Haydi, çabuk cevap ver.
Congress refused to act. kezdjen tanulni		Kongre eylemi reddetti.
Correct me if I'm wrong. kezdjen tanulni		Hatalıysam beni düzelt.
Could I borrow a pencil? kezdjen tanulni		Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?
Could I use your pencil? kezdjen tanulni		Kurşun kalemini kullanabilir miyim?
Cut the pie into slices. kezdjen tanulni		Tartı dilimle.
Days are getting longer. kezdjen tanulni		Günler uzuyor.
Debbie! Can you hear me? kezdjen tanulni		Debbie! Beni duyabiliyor musun?
Did he support her idea? kezdjen tanulni		O onun fikrini destekledi mi?
Did I hurt his feelings? kezdjen tanulni		Onun duygularını incittim mi?
Did they hear correctly? kezdjen tanulni		Doğru duydular mı?
Did you clean your room? kezdjen tanulni		Odanızı temizlediniz mi?
Did you come here alone? kezdjen tanulni		Buraya yalnız geldin mi?
Did you enjoy your trip? kezdjen tanulni		Gezinizden hoşlandınız mı?
Did you grade the tests? kezdjen tanulni		Testleri derecelendirdin mi?
Did you push the button? kezdjen tanulni		Butona bastın mı?
Did you study yesterday? kezdjen tanulni		Dün çalıştın mı?
Did you wash your hands? kezdjen tanulni		Ellerinizi yıkadınız mı?
Did you write this book? kezdjen tanulni		Bu kitabı yazdın mı?
Dinner is on me tonight. kezdjen tanulni		Bu gece akşam yemeği benden.
Do they love each other? kezdjen tanulni		Onlar birbirlerini seviyorlar mı?
Do you accept this card? kezdjen tanulni		Bu kartı kabul eder misiniz?
Do you accept Visa card? kezdjen tanulni		Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Do you feel like eating? kezdjen tanulni		Canın yemek istiyor mu?
Do you get enough sleep? kezdjen tanulni		Yeterince uyuyor musun?
Do you have a timetable? kezdjen tanulni		Bir takviminiz var mı?
Do you have any sisters? kezdjen tanulni		Herhangi bir kız kardeşin var mı?
Do you have any tattoos? kezdjen tanulni		Hiç dövmen var mı
Do you have cough drops? kezdjen tanulni		Öksürük damlan var mı?
Do you have enough food? kezdjen tanulni		Yeterli yiyeceğin var mı?
Do you have enough time? kezdjen tanulni		Yeterli zamanın var mı?
Do you know his brother? kezdjen tanulni		Onun erkek kardeşini biliyor musunuz?
Do you know how to swim? kezdjen tanulni		Nasıl yüzeceğini biliyor musun?
Do you know what I mean? kezdjen tanulni		Ne demek istediğimi biliyor musunuz?
Do you know who did it? kezdjen tanulni		Onu kimin yaptığını biliyor musun?
Do you like this blouse? kezdjen tanulni		Bu bulüzü sever misiniz?
Do you like to be alone? kezdjen tanulni		Yalnız olmayı sever misin?
Do you live in Sasayama? kezdjen tanulni		Sasayama'da mı yaşıyorsun?
Do you live in the city? kezdjen tanulni		Şehirde mi yaşıyorsunuz?
Do you talk to your dog? kezdjen tanulni		Köpeğinle konuşur musun?
Do you think he is dead? kezdjen tanulni		Onun ölü olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you think I'm pretty? kezdjen tanulni		Hoş olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm pretty? kezdjen tanulni		Sizce ben hoş muyum?
Do you think I'm stupid? kezdjen tanulni		Benim aptal olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm stupid? kezdjen tanulni		Sizce ben aptal mıyım?
Do you want to sit down? kezdjen tanulni		Oturmak istiyor musunuz?
Do you watch television? kezdjen tanulni		Televizyon izler misiniz?
Does he have many books? kezdjen tanulni		Onun çok sayıda kitapları var mı?
Does Tony run every day? kezdjen tanulni		Tony her gün koşar mı?
Don't add too much salt. kezdjen tanulni		Çok fazla tuz katmayın.
Don't come into my room. kezdjen tanulni		Odama gelme.
Don't eat between meals. kezdjen tanulni		Öğünler arası yemek yeme.
Don't forget to call me. kezdjen tanulni		Beni aramayı unutma.
Don't forget your stuff. kezdjen tanulni		Eşyalarını unutma.
Don't give up the fight. kezdjen tanulni		Mücadeleden vazgeçme.
Don't go out after dark. kezdjen tanulni		Karanlıktan sonra dışarı çıkma.
Don't let go of my hand. kezdjen tanulni		Elimi bırakma.
Don't look into the box. kezdjen tanulni		Kutuya bakma.
Don't play in this room. kezdjen tanulni		Bu odada oynama.
Don't put it on my desk. kezdjen tanulni		Onu masamın üzerine koymayın.
Don't put it on my desk. kezdjen tanulni		Onu masama koymayın.
Don't read in this room. kezdjen tanulni		Bu odada okuma.
Don't sit on that bench. kezdjen tanulni		O bankın üzerinde oturma.
Don't speak in Japanese. kezdjen tanulni		Japonca konuşma.
Don't swim in the river. kezdjen tanulni		Nehirde yüzme.
Don't take it out on me. kezdjen tanulni		Hırsını benden alma.
Don't take it seriously. kezdjen tanulni		Onu ciddiye almayın.
Don't take it seriously. kezdjen tanulni		Onu ciddiye alma.
Don't tell her about it. kezdjen tanulni		Ona bu konudan bahsetme.
Don't touch the flowers. kezdjen tanulni		Çiçeklere dokunma.
Don't walk on the grass. kezdjen tanulni		Çim üzerinde yürüme.
Don't waste your breath. kezdjen tanulni		Nefesinizi boşa harcamayın.
Don't you know his name? kezdjen tanulni		Onun adını bilmiyor musunuz?
Don't you like baseball? kezdjen tanulni		Beyzbol sevmez misin?
Eat as much as you like. kezdjen tanulni		İstediğin kadar çok ye.
Either Tom or I must go. kezdjen tanulni		Ya Tom yada ben gitmeliyim.
English is third period. kezdjen tanulni		İngilizce üçüncü dönem.
Everybody calls him Mac. kezdjen tanulni		Herkes ona Mac der.
Everybody laughed at me. kezdjen tanulni		Herkes bana güldü.
Everyone calls him Jeff. kezdjen tanulni		Herkes ona Jeff der.
Everything here is mine. kezdjen tanulni		Buradaki herşey benim.
Fashions change quickly. kezdjen tanulni		Moda çabucak değişir.
Fill the tires with air. kezdjen tanulni		Lastiklei havayla doldur.
Football is an old game. kezdjen tanulni		Futbol eski bir oyundur.
Fresh food is wonderful. kezdjen tanulni		Taze gıda harika.
Get me a ticket, please. kezdjen tanulni		Bana bir bilet al, lütfen.
Give me a cup of coffee. kezdjen tanulni		Bana bir fincan kahve ver.
Give me a drink, please. kezdjen tanulni		Lütfen bana bir içecek verin.
Give me a glass of milk. kezdjen tanulni		Bana bir bardak süt ver.
Give me a second chance. kezdjen tanulni		Bana ikinci bir şans ver.
Give me another example. kezdjen tanulni		Bana bir örnek daha ver.
Give me something to do. kezdjen tanulni		Bana yapacak bir şey verin.
Give us a ride downtown. kezdjen tanulni		Bizi şehir merkezine götür.
Glass is made from sand. kezdjen tanulni		Cam kumdan yapılır.
Goodbyes are always sad. kezdjen tanulni		Vedalar her zaman üzücüdür.
Goro is good at English. kezdjen tanulni		Goro İngilizcede iyidir.
Great minds think alike. kezdjen tanulni		Büyük akıllar benzer düşünürler.
Great weather, isn't it? kezdjen tanulni		Hava harika, değil mi?
Hanako called his bluff. kezdjen tanulni		Hanako onun blöfünü gördü.
Did anyone ask for me? kezdjen tanulni		Beni soran oldu mu?
Has Lucy telephoned yet? kezdjen tanulni		Lucy henüz telefon etti mi?
Hasn't Kate arrived yet? kezdjen tanulni		Kate henüz varmadı mı.
Have I kept you waiting? kezdjen tanulni		Seni beklettim mi?
Have you been to London? kezdjen tanulni		Londra'da bulundun mu?
Have you been waited on? kezdjen tanulni		Size hizmet edildi mi?
Have you called her yet? kezdjen tanulni		Henüz onu aradın mı?
Have you heard from her? kezdjen tanulni		Ondan haber aldın mı?
Have you met each other? kezdjen tanulni		Birbirinizle tanıştınız mı?
Have you met her before? kezdjen tanulni		Onunla daha önce tanıştınız mı?
Haven't you decided yet? kezdjen tanulni		Henüz karar vermedin mi?
He abandoned his family. kezdjen tanulni		O, ailesini terk etti.
He abuses his authority. kezdjen tanulni		O yetkisini kötüye kullanıyor.
He added up the figures. kezdjen tanulni		O, rakamları topladı.
He answered incorrectly. kezdjen tanulni		O yanlış cevap verdi.
He arrived in a big car. kezdjen tanulni		O, büyük bir arabada geldi.
He asked for more money. kezdjen tanulni		O daha fazla para istedi.
He asked for some money. kezdjen tanulni		O biraz para istedi.
He asked me to help him. kezdjen tanulni		O ona yardım etmemi rica etti.
He asked us to help him. kezdjen tanulni		O, ona yardım etmemizi rica etti.
He ate all of the apple. kezdjen tanulni		O, elmaların hepsini yedi.
He began to feel afraid. kezdjen tanulni		O korkmuş hissetmeye başladı.
He behaved like a child. kezdjen tanulni		O bir çocuk gibi davrandı.
He betrayed his country. kezdjen tanulni		O, memleketine ihanet etti.
He bought her a sweater. kezdjen tanulni		O ona bir kazak aldı.
He bought us nice books. kezdjen tanulni		O bize güzel kitaplar satın aldı.
He bowed to his teacher. kezdjen tanulni		O, başıyla öğretmenini selamladı.
He burned himself badly. kezdjen tanulni		O kendini kötü bir şekilde yaktı.
He called a taxi for me. kezdjen tanulni		O benim için bir taksi çağırdı.
He called her bad names. kezdjen tanulni		Onu kötü isimlerle isimlendirdi.
He came back after dark. kezdjen tanulni		O, karanlıktan sonra geri döndü.
He came here to help me. kezdjen tanulni		Bana yardım etmek için buraya geldi.
He came out of the room. kezdjen tanulni		O odadan çıktı.
He can read pretty well. kezdjen tanulni		O, oldukça iyi okuyabilir.
He can read well enough. kezdjen tanulni		O yeterince iyi okuyabilir.
He can swim like a fish. kezdjen tanulni		O bir balık gibi yüzebilir.
He can swim on his back. kezdjen tanulni		O, sırt üstü yüzebilir.
He can't know the truth. kezdjen tanulni		O, gerçeği bilemez.
He catches colds easily. kezdjen tanulni		O kolayca soğuk algınlığına yakalanır.
He couldn't get the job. kezdjen tanulni		O, işi alamadı.
He decided on a red car. kezdjen tanulni		O kırmızı bir arabada karar kıldı.
He decided to go abroad. kezdjen tanulni		O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
He decided to go abroad. kezdjen tanulni		O, yurtdışına gitmeye karar verdi.
He decided to marry her. kezdjen tanulni		O onunla evlenmeye karar verdi.
He declined my proposal. kezdjen tanulni		O benim önerimi reddetti.
He did not get up early. kezdjen tanulni		O erken kalkmadı.
He did not sleep a wink. kezdjen tanulni		O, gözünü kırpmadı.
He did not speak at all. kezdjen tanulni		O, hiç konuşmadı.
He didn't used to drink. kezdjen tanulni		O içmezdi.
He died by the roadside. kezdjen tanulni		O, yol kenarında öldü.
He died of that disease. kezdjen tanulni		O, o hastalıktan öldü.
He died two hours later. kezdjen tanulni		İki saat sonra öldü.
He does not like tennis. kezdjen tanulni		O, tenisten hoşlanmaz.
He doesn't look his age. kezdjen tanulni		O yaşında görünmüyor.
He doesn't need to work. kezdjen tanulni		O, çalışmak zorunda değildir.
He drinks too much beer. kezdjen tanulni		O çok fazla bira içer.
He dropped in to see us. kezdjen tanulni		O bizi görmek için uğradı.
He drowned in the river. kezdjen tanulni		O nehirde boğuldu.
He enjoyed those visits. kezdjen tanulni		O, o ziyaretlerden zevk aldı.
He faced toward the sea. kezdjen tanulni		O, yüzünü denize doğru döndü.
He finally got his wish. kezdjen tanulni		O, nihayet isteğini gerçekleştirdi.
He found me a good seat. kezdjen tanulni		O bana iyi bir koltuk buldu.
He found out the secret. kezdjen tanulni		O sırrı öğrendi.
He gave the child a toy. kezdjen tanulni		O, çocuğa bir oyuncak verdi.
He gets mad very easily. kezdjen tanulni		O çok kolay kızar.
He goes there every day. kezdjen tanulni		O, her gün oraya gider.
He got a bad reputation. kezdjen tanulni		Onun kötü bir ünü var.
He got across the river. kezdjen tanulni		O, nehri geçti.
He got lost in the city. kezdjen tanulni		O şehirde kayboldu.
He got lost in the park. kezdjen tanulni		O, parkta kayboldu.
He got through his work. kezdjen tanulni		O işini başardı.
He got tired of reading. kezdjen tanulni		O okumaktan bıktı.
He got used to the work. kezdjen tanulni		O, işe alıştı.
He had his tooth pulled. kezdjen tanulni		O dişini çektirdi.
He had to carry the bag. kezdjen tanulni		O çantayı taşımak zorunda kaldı.
He has a lot of hobbies. kezdjen tanulni		Onun bir sürü hobileri vardır.
He has a sense of humor. kezdjen tanulni		Onun bir mizah anlayışı vardır.
He has already gone out. kezdjen tanulni		O zaten dışarı gitti.
He has already said yes. kezdjen tanulni		O zaten Evet dedi.
He has an ear for music. kezdjen tanulni		Onun müzik kulağı var.
He has been to Hokkaido. kezdjen tanulni		O Hokkaido'da bulundu.
He bought a new car. kezdjen tanulni		O yeni bir araba satın aldı.
He has gone to Hokkaido. kezdjen tanulni		O, Hokkaido'ya gitti.
He has no eye for women. kezdjen tanulni		Onun kadınlarda gözü yok.
He has to speak English. kezdjen tanulni		O İngilizce konuşmak zorunda.
He hoped to be a sailor. kezdjen tanulni		O bir denizci olmayı umuyordu.
He introduced me to Sue. kezdjen tanulni		O beni Sue'ya tanıttı.
He invited me to dinner. kezdjen tanulni		O beni akşam yemeğine davet etti.
He is a baseball player. kezdjen tanulni		O bir beyzbol oyuncusudur.
He is a bit of a coward. kezdjen tanulni		O biraz korkak.
He is a famous composer. kezdjen tanulni		O ünlü bir bestecidir.
He is a friendly person. kezdjen tanulni		O dost bir kişidir.
He is a great scientist. kezdjen tanulni		O, büyük bir bilim adamıdır.
He is a highly paid man. kezdjen tanulni		O yüksek ücretli bir adamdır.
He is a lover of sports. kezdjen tanulni		O bir spor aşığı.
He is a man of his word. kezdjen tanulni		O, sözünün adamıdır.
He is a medical student. kezdjen tanulni		O bir tıp öğrencisidir.
He is accused of murder. kezdjen tanulni		O cinayetle suçlanıyor.
He is afraid of the dog. kezdjen tanulni		O, köpekten korkuyor.
He is as poor as can be. kezdjen tanulni		O olabildiğince fakirdir.
He is as strong as ever. kezdjen tanulni		O, her zamanki kadar güçlü.
He is at home in France. kezdjen tanulni		O, Fransa'daki evindedir.
He's always busy. kezdjen tanulni		O her zaman meşgul.
He is doing a super job. kezdjen tanulni		O, süper bir iş yapıyor.
He is drawing a picture. kezdjen tanulni		O bir resim çiziyor.
He is eager to go there. kezdjen tanulni		O, oraya gitmek için istekli.
He is fluent in Chinese. kezdjen tanulni		O Çincede akıcıdır.
He is full of new ideas. kezdjen tanulni		O, yeni fikirlerle dolu.
He is going to help you. kezdjen tanulni		O size yardımcı olacak.
He is hard to deal with. kezdjen tanulni		Onunla ilgilenmesi zordur.
He is hard up for money. kezdjen tanulni		Onun para için eli darda.
He is just killing time. kezdjen tanulni		O sadece zaman öldürüyor.
He is known to everyone. kezdjen tanulni		O herkese tanıdıktır.
He is looking for a job. kezdjen tanulni		O bir iş arıyor.
He is loyal to his boss. kezdjen tanulni		O, patronuna sadıktır.
He is lying on the sofa. kezdjen tanulni		O, kanepede uzanıyor.
He is no friend of mine. kezdjen tanulni		O benim arkadaşım değil.
He is no relation to me. kezdjen tanulni		O benimle akraba değil.
He is no stranger to me. kezdjen tanulni		O bana hiç yabancı değil.
He is not a good person. kezdjen tanulni		O, iyi bir insan değil.
He is not from Hokkaido. kezdjen tanulni		O, Hokkaido'lu değildir.
He is not honest at all. kezdjen tanulni		O hiç dürüst değil.
He is not like he seems. kezdjen tanulni		O göründüğü gibi değil.
He is not what he seems. kezdjen tanulni		O, göründüğü gibi değil.
He is out of the office. kezdjen tanulni		O, ofisin dışında.
He is putting on weight. kezdjen tanulni		O, kilo alıyor.
He is rather optimistic. kezdjen tanulni		O oldukça iyimserdir.
He is respected by them. kezdjen tanulni		Onlar tarafından ona saygı duyulur.
He is short, but strong. kezdjen tanulni		O kısa, ama güçlüdür.
He is smelling the soup. kezdjen tanulni		O çorbayı kokluyor.
He is used to hard work. kezdjen tanulni		O, zor işe alışkındır.
He is used to traveling. kezdjen tanulni		O, seyahat yapmaya alışkındır.
He isn't at home, is he? kezdjen tanulni		O evde değil, değil mi?
He isn't coming, either. kezdjen tanulni		O da gelmiyor.
He keeps his room clean. kezdjen tanulni		O, odasını temiz tutar.
He left ten minutes ago. kezdjen tanulni		O, on dakika önce gitti.
He likes anything sweet. kezdjen tanulni		O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
He likes green the best. kezdjen tanulni		O en çok yeşili seviyor.
He likes playing soccer. kezdjen tanulni		O, futbol oynamayı sever.
He lives here all alone. kezdjen tanulni		O burada yapayalnız yaşıyor.
He lives in a port town. kezdjen tanulni		O, bir liman kasabasında yaşamaktadır.
He lives on this street. kezdjen tanulni		O bu sokakta yaşamaktadır.
He looked like a doctor. kezdjen tanulni		O bir doktora benziyordu.
He looked me in the eye. kezdjen tanulni		O benim gözlerime baktı.
He looked up at the sky. kezdjen tanulni		O, gökyüzüne baktı.
He loves no one but her. kezdjen tanulni		O, ondan başka kimseyi sevmez.
He made a box yesterday. kezdjen tanulni		O dün bir kutu yaptı.
He made a joke about it. kezdjen tanulni		O, o konuda bir şaka yaptı.
He made her a bookshelf. kezdjen tanulni		O ona bir kitaplık yaptı.
He made his son a chair. kezdjen tanulni		O, oğluna bir sandalye yaptı.
He mailed a letter home. kezdjen tanulni		O eve bir mektup gönderdi.
He married a stewardess. kezdjen tanulni		O, bir hostesle evlendi.
He met a nice young man. kezdjen tanulni		O, kibar genç bir adamla tanıştı.
He must be nearly forty. kezdjen tanulni		O, yaklaşık kırk olmalı.
He named his dog Popeye. kezdjen tanulni		O, köpeğine Popeye adını verdi.
He neglected his duties. kezdjen tanulni		O görevlerini ihmal etti.
He never drinks alcohol. kezdjen tanulni		O asla alkol içmez.
He never keeps his word. kezdjen tanulni		O asla sözünü tutmaz.
He no longer lives here. kezdjen tanulni		O, artık burada yaşamıyor.
He objected to our plan. kezdjen tanulni		O, planımıza itiraz etti.
He only had 100 dollars. kezdjen tanulni		Onun sadece 100 doları vardı.
He ordered a cup of tea. kezdjen tanulni		O bir bardak çay ısmarladı.
He plugged in the radio. kezdjen tanulni		O, radyonun fişini taktı.
He promised not to tell. kezdjen tanulni		O anlatmamak için söz verdi.
He put air in his tires. kezdjen tanulni		Onun lastiklerine hava bastı.
He put the luggage down. kezdjen tanulni		O bagajı indirdi.
He reached for the book. kezdjen tanulni		O, kitaba uzandı.
He resembles his mother. kezdjen tanulni		O, annesine benzer.
He runs a lot of hotels. kezdjen tanulni		O, bir sürü otel işletir.
He sat up late at night. kezdjen tanulni		O, gece geç saatlere kadar oturdu.
He saved a lot of money. kezdjen tanulni		O, çok para biriktirdi.
He saved me from danger. kezdjen tanulni		O beni tehlikeden kurtardı.
He saw a light far away. kezdjen tanulni		O, uzakta bir ışık gördü.
He seems to be friendly. kezdjen tanulni		O cana yakın görünüyor.
He seems to be rich now. kezdjen tanulni		O, şimdi zengin gibi görünüyor.
He seems unable to swim. kezdjen tanulni		O yüzemiyor gibi görünüyor.
He sent me a brief note. kezdjen tanulni		O, bana kısa bir not gönderdi.
He showed what he meant. kezdjen tanulni		O ne demek istediğini gösterdi.
He sometimes watches TV. kezdjen tanulni		O bazen tv izler.
He speaks Japanese well. kezdjen tanulni		O Japoncayı iyi konuşur.
He speaks ten languages. kezdjen tanulni		O on dil konuşuyor.
He spoke of party unity. kezdjen tanulni		O, parti birliği hakkında konuştu.
He stuck to his promise. kezdjen tanulni		O sözüne sadık kaldı.
He told me a long story. kezdjen tanulni		O bana uzun bir hikaye anlattı.
He told me not to smoke. kezdjen tanulni		O bana sigara içmememi söyledi.
He took her by the hand. kezdjen tanulni		O onu eliyle götürdü.
He took off his glasses. kezdjen tanulni		O, gözlüğünü çıkardı.
He traveled on business. kezdjen tanulni		O, iş için seyahate gitti.
He turned down my offer. kezdjen tanulni		O, önerimi reddetti.
He used to get up early. kezdjen tanulni		O erken kalkardı.
He visited Italy before. kezdjen tanulni		O, daha önce İtalya'yı ziyaret etti.
He wanted to destroy it. kezdjen tanulni		O onu yok etmek istedi.
He wants a book to read. kezdjen tanulni		O, okumak için bir kitap istiyor.
He was a big, heavy man. kezdjen tanulni		O büyük, ağır bir adamdı.
He was a great musician. kezdjen tanulni		O, büyük bir müzisyendi.
He was a Roman Catholic. kezdjen tanulni		O bir Romalı Katolik idi.
He was a tall, thin man. kezdjen tanulni		O uzun boylu, zayıf bir adamdı.
He was a trusted friend. kezdjen tanulni		O güvenilir bir arkadaştı.
He was accused of theft. kezdjen tanulni		O hırsızlıkla suçlandı.
He was born in Nagasaki. kezdjen tanulni		O Nagasaki'de doğdu.
He was covered with mud. kezdjen tanulni		O çamurla kaplıydı.
He was dressed in black. kezdjen tanulni		O, siyah giymişti.
He was elected chairman. kezdjen tanulni		O, başkan seçildi.
He was guilty of murder. kezdjen tanulni		O cinayetten suçluydu.
He was happy for a time. kezdjen tanulni		O, bir süre mutluydu.
He was interested in me. kezdjen tanulni		Bana meraklıydı.
He was interested in me. kezdjen tanulni		O benimle ilgilendi.
He was killed instantly. kezdjen tanulni		O derhal öldürüldü.
He was knee deep in mud. kezdjen tanulni		O, dizine kadar çamurun içindeydi.
He was made to go there. kezdjen tanulni		O, oraya gönderildi.
He was seized with fear. kezdjen tanulni		O, korku yüzünden ele geçirilmiştir.
He was sent into combat. kezdjen tanulni		O, savaşa gönderildi.
He was supposed to come. kezdjen tanulni		Onun gelmesi gerekiyordu.
He was tried for murder. kezdjen tanulni		O, cinayet için yargılandı.
He was very old and ill. kezdjen tanulni		O çok yaşlı ve hastaydı.
He watches TV every day. kezdjen tanulni		O her gün televizyon izler.
He went away in a hurry. kezdjen tanulni		O, aceleyle gitti.
He went out in the rain. kezdjen tanulni		O yağmurda dışarı gitti.
She left the room. kezdjen tanulni		O, odadan çıktı.
He went there in person. kezdjen tanulni		O oraya bizzat gitti.
He whistled for his dog. kezdjen tanulni		O köpeği için ıslık çaldı.
He will visit his uncle. kezdjen tanulni		O, amcasını ziyaret edecek.
He witnessed the murder. kezdjen tanulni		O cinayete tanıklık etti.
He works for his living. kezdjen tanulni		O, yaşamı için çalışıyor.
He wrote to his parents. kezdjen tanulni		O, ebeveynlerine yazdı.
He zipped up his jacket. kezdjen tanulni		O, ceketinin fermuarını kapadı.
He'll be a good husband. kezdjen tanulni		O, iyi bir koca olacaktır.
He'll be back home soon. kezdjen tanulni		O, yakında eve dönecek.
He'll go, too, won't he? kezdjen tanulni		O da gidecek, değil mi?
He'll lend you his book. kezdjen tanulni		O, sana kitabını ödünç verecek.
He's a citizen of China. kezdjen tanulni		O bir Çin vatandaşıdır.
He's dying to see Seiko. kezdjen tanulni		O Seiko'yu görmek için ölüyor.
He's going to get fired. kezdjen tanulni		O kovulacak.
He's mumbling something. kezdjen tanulni		O birşey mırıldanıyor.
He's my younger brother. kezdjen tanulni		O benim küçük erkek kardeşimdir.
He's really into soccer. kezdjen tanulni		O, futbolu çok seviyor.
Health means everything. kezdjen tanulni		Sağlık her şey demektir.
Her story can't be true. kezdjen tanulni		Onun hikayesi doğru olamaz.
Here's my email address. kezdjen tanulni		İşte benim email adresim.
Here's my return ticket. kezdjen tanulni		İşte benim dönüş biletim.
His advice is of no use. kezdjen tanulni		Onun tavsiyesi faydasız.
His aunt has three cats. kezdjen tanulni		Halasının üç kedisi vardır.
Her daughter is a nurse. kezdjen tanulni		Onun kızı bir hemşiredir.
His jokes made us laugh. kezdjen tanulni		Esprileriyle bizi güldürdü.
His parents ran a hotel. kezdjen tanulni		Anne ve babası bir otel çalıştırıyor.
His story made us laugh. kezdjen tanulni		Onun hikayesi bizi güldürdü.
Hold it with both hands. kezdjen tanulni		Onu her İki elinizle tutun.
Hoover opposed the plan. kezdjen tanulni		Hoover, plana karşı çıktı.
How about next Saturday? kezdjen tanulni		Önümüzdeki Cumartesiye ne dersiniz?
How about taking a rest? kezdjen tanulni		Dinlenmeye ne dersin?
How about taking a walk? kezdjen tanulni		Yürüyüş yapmaya ne dersin?
How's it coming? kezdjen tanulni		Nasıl gidiyor?
How can I get to heaven? kezdjen tanulni		Cennete nasıl gidebilirim?
How did things turn out? kezdjen tanulni		İşler nasıl sonuçlandı?
How do I get to Gate 33? kezdjen tanulni		Gate 33'e nasıl giderim?
How do I report a theft? kezdjen tanulni		Bir hırsızlığı nasıl rapor ederim?
How do you go to school? kezdjen tanulni		Okula nasıl gidersin?
How do you go to school? kezdjen tanulni		Okula nasıl gidiyorsun?
How far is it from here? kezdjen tanulni		O, buradan ne kadar uzaklıktadır?
How late can I check in? kezdjen tanulni		Ne kadar geç giriş yapabilirim?
How long is that bridge? kezdjen tanulni		Köprünün uzunluğu ne kadar?
How long is this bridge? kezdjen tanulni		Bu köprünün uzunluğu ne kadar?
How long is this pencil? kezdjen tanulni		Bu kalem ne kadar uzundur?
How much is the express? kezdjen tanulni		Ekspress ne kadar?
How much is this camera? kezdjen tanulni		Bu kamera kaç para?
How old is the universe? kezdjen tanulni		Evren kaç yaşında?
How soon do you need it? kezdjen tanulni		Ne kadar kısa sürede ona ihtiyacın var?
Hurry up! We'll be late. kezdjen tanulni		Çabuk! Biz geç kalacağız.
I always keep a promise. kezdjen tanulni		Her zaman bir sözümü tutarım.
I always walk to school. kezdjen tanulni		Okula her zaman yürürüm.
I am as happy as can be. kezdjen tanulni		Olabildiği kadar mutluyum.
I am disgusted with him. kezdjen tanulni		Ondan tiskiniyorum.
I am disgusted with you. kezdjen tanulni		Senden iğreniyorum.
I am 18 years old. kezdjen tanulni		Ben on sekiz yaşındayım.
I am immune to smallpox. kezdjen tanulni		Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
I am not good at sports. kezdjen tanulni		Sporlarda iyi değilim.
I am reading a book now. kezdjen tanulni		Şimdi bir kitap okuyorum.
I am reading a magazine. kezdjen tanulni		Ben bir dergi okuyorum.
I am really into soccer. kezdjen tanulni		Futbolla gerçekten ilgiliyim.
I am studying very hard. kezdjen tanulni		Çok sıkı çalışıyorum.
I am the fastest runner. kezdjen tanulni		Ben en hızlı koşucuyum.
I am to meet him at six. kezdjen tanulni		Saat altıda onunla buluşacağım.
I am to meet him at ten. kezdjen tanulni		Saat onda onunla buluşacağım.
I am too tired to climb. kezdjen tanulni		Tırmanamayacak kadar çok yorgunum.
I answered the question. kezdjen tanulni		Soruya cevap ver.
I appreciate good music. kezdjen tanulni		İyi müziği taktir ederim.
I appreciated your help. kezdjen tanulni		Ben senin yardımını takdir ettim.
I arrived here just now. kezdjen tanulni		Az önce buraya geldim.
I asked him for a favor. kezdjen tanulni		Ondan bir iyilik istedim.
I asked him point-blank. kezdjen tanulni		Doğrudan ona sordum.
I asked him to make tea. kezdjen tanulni		Ona çay yapmasını rica ettim.
I asked Mike to help me. kezdjen tanulni		Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.
I asked Tony a question. kezdjen tanulni		Ben Tony'ye bir soru sordum.
I asked where she lived. kezdjen tanulni		Onun nerede yaşadığını sordum.
I believe it to be true. kezdjen tanulni		Onun doğru olduğuna inanıyorum.
I bought him a magazine. kezdjen tanulni		Ona bir dergi satın aldım.
I bought this yesterday. kezdjen tanulni		Bunu dün aldım.
I call her up every day. kezdjen tanulni		Ben onu her gün ararım.
I call the computer Tim. kezdjen tanulni		Ben bilgisayara Tim diyorum.
I can ride a horse, too. kezdjen tanulni		Ben de bir ata binebilirim.
I can't believe my eyes. kezdjen tanulni		Gözlerime inanamıyorum.
I can't find my glasses. kezdjen tanulni		Gözlüklüğümü bulamıyorum.
I can't give up smoking. kezdjen tanulni		Sigarayı bırakamıyorum.
I can't help doing that. kezdjen tanulni		Onu yapmamak elimde değildir.
I can't keep doing this. kezdjen tanulni		Ben bunu yapmaya devam edemem.
I can't pay for the car. kezdjen tanulni		Araba için ödeme yapamam.
I can't stand the noise. kezdjen tanulni		Gürültüye katlanamıyorum.
I can't stand this cold. kezdjen tanulni		Ben bu soğuğa dayanamam.
I can't stand this heat. kezdjen tanulni		Bu ısıya dayanamıyorum.
I can't stand this pain. kezdjen tanulni		Bu ağrıya dayanamıyorum.
I can't stay long today. kezdjen tanulni		Bugün uzun kalamam.
I can't use a fork well. kezdjen tanulni		Çatalı iyi kullanamam.
I can't wait any longer. kezdjen tanulni		Artık bekleyemem.
I caught him by the arm. kezdjen tanulni		Ben onu kolundan yakaladım.
I could hardly hear him. kezdjen tanulni		Neredeyse onu duyamıyordum.
I could hardly hear him. kezdjen tanulni		Onu güçlükle duyabiliyordum.
I couldn't get to sleep. kezdjen tanulni		Ben uyuyamadım.
I didn't hear Tom leave. kezdjen tanulni		Tom'un gittiğini duymadım.
I didn't make it myself. kezdjen tanulni		Onu kendim yapmadım.
I didn't see either boy. kezdjen tanulni		Her iki çocuğu da görmedim.
I didn't see either boy. kezdjen tanulni		Çocuklardan her hangi birini görmedim.
I didn't see either boy. kezdjen tanulni		Çocuklardan hiç birini görmedim.
I do not need money now. kezdjen tanulni		Benim şimdi paraya ihtiyacım yok.
I do not play the piano. kezdjen tanulni		Piyano çalmam.
I don't see your point. kezdjen tanulni		Seni anlamıyorum.
I do not want any money. kezdjen tanulni		Hiç para istemiyorum.
I don't care for coffee. kezdjen tanulni		Kahve istemiyorum.
I don't care for sports. kezdjen tanulni		Sporlardan hoşlanmam.
I don't drink much wine. kezdjen tanulni		Fazla şarap içmem.
I don't eat apple cores. kezdjen tanulni		Elma çekirdeği yemem.
I don't have any change. kezdjen tanulni		Herhangi bir değişikliğim yok.
I don't have enough RAM. kezdjen tanulni		Yeterli RAM'im yok.
I don't have much money. kezdjen tanulni		Çok param yok.
I don't know any French. kezdjen tanulni		Hiç Fransızca bilmiyorum.
I don't know either boy. kezdjen tanulni		Her iki çocuğu da tanımıyorum.
I don't know her at all. kezdjen tanulni		Onu hiç tanımam.
I don't know him at all. kezdjen tanulni		Onu hiç tanımıyorum.
I don't know what it is. kezdjen tanulni		Onun ne olduğunu bilmiyorum.
I don't like either hat. kezdjen tanulni		Şapkaların hiç birinden hoşlanmıyorum.
I don't like her manner. kezdjen tanulni		Onun hareket tarzını sevmiyorum.
I don't like it, either. kezdjen tanulni		Ben de ondan hoşlanmıyorum.
I don't like sad movies. kezdjen tanulni		Üzücü filmleri sevmiyorum.
I don't like the coffee. kezdjen tanulni		Kahve sevmiyorum.
I don't see much of him. kezdjen tanulni		Onu fazla görmem.
I don't trust his story. kezdjen tanulni		Ben onun hikayesine inanmıyorum.
I no longer want that. kezdjen tanulni		Artık onu istemiyorum.
I don't want to give up. kezdjen tanulni		Ben vazgeçmek istemiyorum.
I doubt if he is honest. kezdjen tanulni		Onun dürüst olup olmadığından şüphe ediyorum.
I doubt if he will come. kezdjen tanulni		Onun gelip gelmeyeceğinden şüpheliyim.
I drank beer last night. kezdjen tanulni		Dün gece bira içtim.
I enjoy taking pictures. kezdjen tanulni		Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.
I expect a lot from him. kezdjen tanulni		Ondan çok şey bekliyorum.
I expect him to help me. kezdjen tanulni		Onun bana yardım etmesini bekliyorum.
I feel like throwing up. kezdjen tanulni		Kusacak gibi hissediyorum.
I feel relaxed with him. kezdjen tanulni		Onunla rahatlamış hissediyorum.
I fell in love with her. kezdjen tanulni		Ona aşık oldum.
I felt for the poor dog. kezdjen tanulni		Zavallı köpeğe acıdım.
I felt like I would die. kezdjen tanulni		Ben ölecek gibi hissettim.
I found my bicycle gone. kezdjen tanulni		Bisikletimi kaybolmuş buldum.
I found the book boring. kezdjen tanulni		Kitabı sıkıcı buldum.
I found the glass empty. kezdjen tanulni		Bardağı boş buldum.
I gave him a gold watch. kezdjen tanulni		Ona bir altın saat verdim
I go to school at seven. kezdjen tanulni		Yedide okula giderim.
I go to school with him. kezdjen tanulni		Onunla birlikte okula giderim.
I go to Tokyo every day. kezdjen tanulni		Her gün Tokyo'ya giderim.
I got a letter from her. kezdjen tanulni		Ondan bir mektup aldım.
I got her a wrist watch. kezdjen tanulni		Ona bir kol saati aldım.
I got in touch with him. kezdjen tanulni		Ben onunla temas kurdum.
I got on the wrong line. kezdjen tanulni		Yanlış hatta bindim.
I got tickets yesterday. kezdjen tanulni		Biletleri dün aldım.
I got up early as usual. kezdjen tanulni		Ben her zamanki gibi erken kalktım.
I had a dream about him. kezdjen tanulni		Ben onun hakkında bir rüya gördüm.
I had a dream about him. kezdjen tanulni		Onun hakkında bir hayalim vardı.
I had a happy childhood. kezdjen tanulni		Benim mutlu bir çocukluğum vardı.
I had a very high fever. kezdjen tanulni		Çok yüksek ateşim vardı.
I had breakfast at 7:30. kezdjen tanulni		7: 30'da Kahvaltı ettim.
I had her sweep my room. kezdjen tanulni		Ona odamı süpürttüm.
I had my bicycle stolen. kezdjen tanulni		Ben bisikletimi çaldırdım.
I had my T-shirt washed. kezdjen tanulni		Tişörtümü yıkattım.
I had no visitors today. kezdjen tanulni		Bugün hiç ziyaretçim yoktu.
I had no work yesterday. kezdjen tanulni		Dün işim yoktu.
I had the door repaired. kezdjen tanulni		Kapıyı tamir ettirdim.
I had to go there alone. kezdjen tanulni		Oraya tek başıma gitmek zorunda kaldım.
I had to hurry the work. kezdjen tanulni		İşi hızlandırmak zorunda kaldım.
I handed her her gloves. kezdjen tanulni		Eldivenlerini ona uzattım.
I hate my mother-in-law. kezdjen tanulni		Kaynanamdan nefret ediyorum.
I hate my mother-in-law. kezdjen tanulni		Kayınvalidemden nefret ediyorum.
I bathe every day. kezdjen tanulni		Her gün banyo yaparım.
I have a lot of pencils. kezdjen tanulni		Bir sürü kalemim var.
I have a stiff shoulder. kezdjen tanulni		Kaslı bir omuzum var.
I have a very old stamp. kezdjen tanulni		Çok eski bir pulum var.
I have an ear infection. kezdjen tanulni		Bir kulak enfeksiyonum var.
I have an older brother. kezdjen tanulni		Bir abim var.
I have become forgetful. kezdjen tanulni		Ben unutkan oldum.
I have been busy lately. kezdjen tanulni		Son zamanlarda meşgulüm.
I have few friends here. kezdjen tanulni		Burada birkaç arkadaşım var.
I have just eaten lunch. kezdjen tanulni		Az önce öğle yemeği yedim.
I have no ear for music. kezdjen tanulni		Müzik kulağım yok.
I have no money on me. kezdjen tanulni		Yanımda para yok.
I have nothing to write. kezdjen tanulni		Yazacak bir şeyim yok.
I have often been there. kezdjen tanulni		Sık sık orada bulundum.
I have to clean my room. kezdjen tanulni		Odamı temizlemek zorundayım.
I have to iron my shirt. kezdjen tanulni		Gömleğimi ütülemek zorundayım.
I have to take medicine. kezdjen tanulni		İlaç almak zorundayım.
I hear you're very rich. kezdjen tanulni		Çok zengin olduğunu duyuyorum.
I heard a call for help. kezdjen tanulni		Bir yardım çağrısı duydum.
I heard a strange sound. kezdjen tanulni		Garip bir ses duydum.
I heard her sing a song. kezdjen tanulni		Onun bir şarkı söylediğini duydum.
I heard it on the radio. kezdjen tanulni		Onu radyoda duydum.
I heard someone whistle. kezdjen tanulni		Birinin ıslık çaldığını duydum.
I hope to hear from you. kezdjen tanulni		Sizden haber almayı umuyorum.
I hope to see you again. kezdjen tanulni		Sizi tekrar görmeyi umuyorum.
I hope we stay in touch. kezdjen tanulni		Temas halinde kalacağımızı umuyorum.
I hope you are all well. kezdjen tanulni		Umarım hepiniz iyisinizdir.
I joined the study tour. kezdjen tanulni		Araştırma turuna katıldım.
I just want you to come. kezdjen tanulni		Ben sadece gelmeni istiyorum.
I know a little Spanish. kezdjen tanulni		Biraz İspanyolca biliyorum.
I know him only by name. kezdjen tanulni		Onu sadece adıyla biliyorum.
I know myself very well. kezdjen tanulni		Kendimi çok iyi tanıyorum.
I know nothing about it. kezdjen tanulni		Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I know nothing but this. kezdjen tanulni		Bundan başka bir şey bilmiyorum.
I know some of the boys. kezdjen tanulni		Çocuklardan bazılarını tanıyoruz.
I know that he was busy. kezdjen tanulni		Onun meşgul olduğunu biliyorum.
I know what his name is. kezdjen tanulni		Onun adının ne olduğunu biliyorum.
I lent my pencil to him. kezdjen tanulni		Ona benim kalemimi ödünç verdim.
I like coffee very much. kezdjen tanulni		Kahveyi çok severim.
I like grape jelly best. kezdjen tanulni		En çok üzüm jölesinden hoşlanırım.
I like my coffee strong. kezdjen tanulni		Ben kahvemi koyu severim.
I like my job very much. kezdjen tanulni		İşimi çok seviyorum.
I like playing baseball. kezdjen tanulni		Beyzbol oynamayı severim.
I like skiing very much. kezdjen tanulni		Kaymayı çok severim.
I like studying English. kezdjen tanulni		İngilizce çalışmayı seviyorum.
I like studying history. kezdjen tanulni		Tarih çalışmayı severim.
I like tennis very much. kezdjen tanulni		Ben tenisi çok severim.
I like the way you look. kezdjen tanulni		Bakma şeklini seviyorum.
I like the way you sing. kezdjen tanulni		Şarkı söyleme şeklini seviyorum.
I like the way you talk. kezdjen tanulni		Ben konuşma şeklini seviyorum.
I like the way you walk. kezdjen tanulni		Yürüme şeklini beğeniyorum.
I like to draw pictures. kezdjen tanulni		Fotoğraf çekmek istiyorum.
I like to study English. kezdjen tanulni		İngilizce eğitimi yapmak istiyorum.
I like walking at night. kezdjen tanulni		Gece yürümeyi severim.
I looked at the picture. kezdjen tanulni		Resme baktım.
I looked out the window. kezdjen tanulni		Ben pencereden dışarı baktım.
I loosened my shoelaces. kezdjen tanulni		Ben benim ayakkabı bağlarını gevşettim.
I made Ann my secretary. kezdjen tanulni		Ann'i sekreterim yaptım.
I made friends with her. kezdjen tanulni		Ben onunla arkadaş oldum.
I made her my secretary. kezdjen tanulni		Onu benim sekreterim yaptım.
I made this food myself. kezdjen tanulni		Bu yemeği ben kendim yaptım.
I made up for lost time. kezdjen tanulni		Kaybolan zamanı telafi ettim.
I met her at the church. kezdjen tanulni		Ona kilisede rastladım.
I met her on the street. kezdjen tanulni		Onunla sokakta karşılaştım.
I met him several times. kezdjen tanulni		Onunla birkaç kez karşılaştım.
I met him the other day. kezdjen tanulni		Geçen gün ona rastladım.
I missed my usual train. kezdjen tanulni		Her zamanki trenimi kaçırdım.
I missed the 7:00 train. kezdjen tanulni		7: 00 Trenini kaçırdım.
I missed the last train. kezdjen tanulni		Son treni kaçırdım.
I must apologize to Ann. kezdjen tanulni		Ann'e özür dilemeliyim.
I must leave here today. kezdjen tanulni		Ben bugün buradan gitmeliyim.
I named the kitten Tama. kezdjen tanulni		Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
I nearly made a mistake. kezdjen tanulni		Neredeyse bir hata yaptım.
I need an extra blanket. kezdjen tanulni		Ekstra bir battaniyeye ihtiyacım var.
I need some good advice. kezdjen tanulni		Biraz iyi tavsiyeye ihtiyacım var.
I need your cooperation. kezdjen tanulni		Senin işbirliğine ihtiyacım var.
I often have bad dreams. kezdjen tanulni		Sık sık kötü rüyalar görürüm.
I only know him by name. kezdjen tanulni		Onu sadece ismen tanıyorum.
I ordered new furniture. kezdjen tanulni		Ben yeni mobilya ısmarladım.
I owe him 1,000 dollars. kezdjen tanulni		Ona 1000 dolar borçluyum.
I owe my success to him. kezdjen tanulni		Başarımı ona borçluyum.
I owe my success to you. kezdjen tanulni		Benim başarımı size borçluyum.
I paid cash for the car. kezdjen tanulni		Araba için nakit ödedim.
I paid him five dollars. kezdjen tanulni		Ona beş dolar ödedim.
I paid him four dollars. kezdjen tanulni		Ona dört dolar ödedim.
I painted the gate blue. kezdjen tanulni		Kapıyı maviye boyadım.
I partly agree with you. kezdjen tanulni		Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
I picked up some French. kezdjen tanulni		Biraz Fransızca öğrendim.
I plan to buy him a pen. kezdjen tanulni		Onu bir kalem satın almayı düşünüyorum.
I play soccer every day. kezdjen tanulni		Her gün futbol oynarım.
I play tennis every day. kezdjen tanulni		Ben her gün tenis oynarım.
I play volleyball a lot. kezdjen tanulni		Ben çok voleybol oynarım.
I prefer coke to coffee. kezdjen tanulni		Kolayı kahveye tercih ederim.
I prefer mutton to beef. kezdjen tanulni		Koyunu sığıra tercih ederim.
I prefer spring to fall. kezdjen tanulni		İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
I really enjoyed myself. kezdjen tanulni		Gerçekten eğlendim.
I really like city life. kezdjen tanulni		Ben gerçekten şehir hayatını severim.
I recommend it strongly. kezdjen tanulni		Bunu şiddetle tavsiye ediyorum.
I refrain from drinking. kezdjen tanulni		İçmekten kaçınırım.
I regret having said so. kezdjen tanulni		Öyle söylediğime pişmanım.
I saw him come this way. kezdjen tanulni		Onun bu yoldan geldiğini gördüm.
I saw him looking at me. kezdjen tanulni		Onun bana baktığını gördüm.
I saw him play baseball. kezdjen tanulni		Onun beyzbol oynadığını gördüm.
I saw him sawing a tree. kezdjen tanulni		Onun bir ağacı kestiğini gördüm.
I saw tears in her eyes. kezdjen tanulni		Onun gözlerinin içinde gözyaşları gördüm.
I saw that he was right. kezdjen tanulni		Onun haklı olduğunu anladım.
I scarcely slept a wink. kezdjen tanulni		Neredeyse gözümü bile kırpmadım.
I shook hands with Jane. kezdjen tanulni		Jane ile tokalaştım.
I shouldn't be laughing. kezdjen tanulni		Gülüyor olmamalıyım.
I slept aboard the ship. kezdjen tanulni		Ben gemide uyudum.
I slept well last night. kezdjen tanulni		Dün gece iyi uyudum.
I sometimes cook dinner. kezdjen tanulni		Bazen akşam yemeği pişiririm.
I studied before supper. kezdjen tanulni		Akşam yemeğinden önce çalıştım.
I studied it thoroughly. kezdjen tanulni		Onu iyice çalıştı.
I suppose you're hungry. kezdjen tanulni		Sanırım açsın.
I take back what I said. kezdjen tanulni		Dediğimi geri alıyorum.
I think he will succeed. kezdjen tanulni		Onun başarılı olacağını düşünüyorum.
I think I can handle it. kezdjen tanulni		Onunla başa çıkabileceğimi düşünüyorum.
I think I have a cavity. kezdjen tanulni		Ben bir çürüğüm olduğunu düşünüyorum.
I think I'm going crazy. kezdjen tanulni		Sanırım çıldırıyorum.
I think it will be fine. kezdjen tanulni		Ben, havanın iyi olacağını düşünüyorum.
I think you should swim. kezdjen tanulni		Sanırım yüzmelisin.
I thought he might come. kezdjen tanulni		Onun gelebileceğini düşündüm.
I thought he would come. kezdjen tanulni		Onun geleceğini düşündüm.
I told him the big news. kezdjen tanulni		Büyük haberi ona söyledim.
I took a picture of her. kezdjen tanulni		Ben onun bir resmini çektim.
I took your word for it. kezdjen tanulni		Bunun için sözünüzü aldım.
I tried again and again. kezdjen tanulni		Tekrar tekrar denedim.
I tried writing a novel. kezdjen tanulni		Bir roman yazmaya çalıştım.
I usually do the dishes. kezdjen tanulni		Genellikle bulaşıkları yıkarım.
I usually get up at six. kezdjen tanulni		Ben genellikle altıda kalkarım.
I want a piece of candy. kezdjen tanulni		Bir parça şeker istiyorum.
I want him to read this. kezdjen tanulni		Onun bunu okumasını istiyorum.
I want to be a magician. kezdjen tanulni		Bir sihirbaz olmak istiyorum.
I want to charter a bus. kezdjen tanulni		Bir otobüs kiralamak istiyorum.
I want to eat something. kezdjen tanulni		Bir şeyler yemek istiyorum.
I want to get rid of it. kezdjen tanulni		Ondan kurtulmak istiyorum.
I want to go for a swim. kezdjen tanulni		Yüzmeye gitmek istiyorum.
I want to go to America. kezdjen tanulni		Amerika'ya gitmek istiyorum.
I want to go to college. kezdjen tanulni		Üniversiteye gitmek istiyorum.
I want to go to Seattle. kezdjen tanulni		Seattle'a gitmek istiyorum.
I want to read the book. kezdjen tanulni		Kitap okumak istiyorum.
I want to see the movie. kezdjen tanulni		Filmi görmek istiyorum.
I want to see you again. kezdjen tanulni		Seni tekrar görmek istiyorum.
I want to sing the song. kezdjen tanulni		Şarkı söylemek istiyorum.
I want to study English. kezdjen tanulni		İngilizce okumak istiyorum.
I want to study history. kezdjen tanulni		Tarih eğitimi yapmak istiyorum.
I was calling my friend. kezdjen tanulni		Arkadaşıma telefon ediyordum.
I was caught in traffic. kezdjen tanulni		Trafikte yakalandım.
I was here all the time. kezdjen tanulni		Her zaman buradaydım.
I was hired by my uncle. kezdjen tanulni		Amcam tarafından işe alındım.
I was invited to dinner. kezdjen tanulni		Akşam yemeğine davet edildim.
I was laughed at by him. kezdjen tanulni		Onun tarafından gülündüm.
I was lost in the crowd. kezdjen tanulni		Kalabalıkta kayboldum.
I was not a good mother. kezdjen tanulni		Ben iyi bir anne değildim.
I was not studying then. kezdjen tanulni		O zaman eğitim görmüyordum.
I was really very happy. kezdjen tanulni		Gerçekten çok mutluydum.
I was too sick to stand. kezdjen tanulni		Ayakta duramayacak kadar çok hastaydım.
I wasn't busy last week. kezdjen tanulni		Ben geçen hafta meşgul değildim.
I wasn't busy yesterday. kezdjen tanulni		Ben dün meşgul değildim.
I watch TV now and then. kezdjen tanulni		Ara sıra TV izlerim.
I watched TV last night. kezdjen tanulni		Dün gece TV izledim.
I went down by elevator. kezdjen tanulni		Ben asansörle aşağı indim.
I went there many times. kezdjen tanulni		Oraya defalarca gittim.
I went to Kobe by train. kezdjen tanulni		Kobe'ye trenle gittim.
I will be here tomorrow. kezdjen tanulni		Yarın ben burada olacağım.
I will dry your T-shirt. kezdjen tanulni		Tişörtünü kurutacağım.
I will join a golf club. kezdjen tanulni		Bir golf kulübüne katılacağım.
I will love you forever. kezdjen tanulni		Seni sonsuza kadar seveceğim.
I will make some coffee. kezdjen tanulni		Kahve yapacağım.
I wish he were here now. kezdjen tanulni		Keşke o şimdi burada olsa.
I wish I could help you. kezdjen tanulni		Keşke sana yardım edebilsem.
I wish to see my father. kezdjen tanulni		Babamı görmek istiyorum.
I wish we had more time. kezdjen tanulni		Keşke biraz daha zamanımız olsa.
I wonder why he is late. kezdjen tanulni		Onun neden geç kaldığını merak ediyorum.
I would like to eat now. kezdjen tanulni		Şimdi yemek istiyorum.
I wouldn't mind a drink. kezdjen tanulni		İçki istemem.
I wrote a letter to Jim. kezdjen tanulni		Jim'e bir mektup yazdım.
I'd better be on my way. kezdjen tanulni		Yoluma gitsem iyi olur.
I'd better not eat that. kezdjen tanulni		Onu yemesem iyi olur.
I'd do anything for you. kezdjen tanulni		Ben sizin için bir şey yapacaktım.
I'd like three of these. kezdjen tanulni		Ben bunlardan üçünü istiyorum.
I'd like to pay in cash. kezdjen tanulni		Nakit olarak ödemek istiyorum.
I'd like to play tennis. kezdjen tanulni		Tenis oynamak istiyorum.
I want to try this. kezdjen tanulni		Bunu denemek istiyorum.
I'd like you to help me. kezdjen tanulni		Bana yardım etmenizi istiyorum.
I'd love to be your age. kezdjen tanulni		Senin yaşında olmak istiyorum.
I'd rather not meet him. kezdjen tanulni		Onunla tanışmayı tercih etmiyorum.
I'd rather stay at home. kezdjen tanulni		Evde kalmayı tercih ederim.
I'd rather stay than go. kezdjen tanulni		Kalmayı gitmeye tercih ederim.
I'll act on your advice. kezdjen tanulni		Tavsiyeniz üzerine hareket edeceğim.
I'll attend the meeting. kezdjen tanulni		Toplantıya katılacağım.
I'll be absent tomorrow. kezdjen tanulni		Yarın mevcut olmayacağım.
I'll be absent tomorrow. kezdjen tanulni		Yarın devamsız olacağım.
I'll be back in an hour. kezdjen tanulni		Bir saat içinde geri döneceğim.
I'll be back right away. kezdjen tanulni		Hemen geri döneceğim.
I'll call you back soon. kezdjen tanulni		Yakında seni tekrar arayacağım.
I'll come to your place. kezdjen tanulni		Senin yerine geleceğim.
I'll leave it up to you. kezdjen tanulni		Onu size bırakacağım.
I'll lend you this book. kezdjen tanulni		Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.
I'll let you know later. kezdjen tanulni		Ben daha sonra sana bildireceğim.
I'll look forward to it. kezdjen tanulni		Onu sabırsızlıkla bekleyeceğim.
I'll never let you down. kezdjen tanulni		Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I'll see you next month. kezdjen tanulni		Önümüzdeki ay görüşürüz.
I'll take this umbrella. kezdjen tanulni		Bu şemsiyeyi alacağım.
I'll tell you the truth. kezdjen tanulni		Sana gerçeği anlatacağım.
I'll treat you to sushi. kezdjen tanulni		Size suşi ısmarlayacağım.
I'll visit him tomorrow. kezdjen tanulni		Onu yarın ziyâret edeceğim.
I'll visit you tomorrow. kezdjen tanulni		Sen yarın ziyaret edeceğim.
I'm a government worker. kezdjen tanulni		Ben bir devlet işçisiyim.
I'm afraid for his life. kezdjen tanulni		Onun hayatı için korkuyorum.
I'm afraid it will rain. kezdjen tanulni		Maalesef yağmur yağacak.
I'm always under stress. kezdjen tanulni		Her zaman stres altındayım.
I'm as hungry as a bear. kezdjen tanulni		Ben ayı kadar açım.
I'm as strong as before. kezdjen tanulni		Ben eskisi kadar güçlüyüm.
I'm chilled to the bone. kezdjen tanulni		İliklerime kadar üşüdüm.
I'm worried about Tom. kezdjen tanulni		Tom hakkında endişeliyim.
I'm done with my chores. kezdjen tanulni		Ev işlerini bitirdim.
I'm faithful to my wife. kezdjen tanulni		Ben karıma sadığım.
I'm fed up with English. kezdjen tanulni		İngilizceden usandım.
I'm fine. How about you? kezdjen tanulni		Ben iyiyim. Ya sen?
I'm glad you could come. kezdjen tanulni		Senin gelebildiğine sevindim.
Glad you like it. kezdjen tanulni		Ondan hoşlandığına memnun oldum.
I'm just looking around. kezdjen tanulni		Etrafıma bakınıyorum.
I'm kind of tired today. kezdjen tanulni		Bugün biraz yorgunum.
I'm looking for a house. kezdjen tanulni		Bir ev arıyorum.
I'm not absolutely sure. kezdjen tanulni		Kesinlikle emin değilim.
I'm no longer afraid. kezdjen tanulni		Artık korkmuyorum.
I'm on the eighth floor. kezdjen tanulni		Ben sekizinci kattayım.
It's nice meeting you. kezdjen tanulni		Seninle tanıştığıma memnun oldum.
I'm proud of my brother. kezdjen tanulni		Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.
I'm seeing them tonight. kezdjen tanulni		Bu gece onlarla görüşeceğim.
I'm sick of her excuses. kezdjen tanulni		Onun mazeretlerinden bıktım.
I'm so hungry, I ate it. kezdjen tanulni		Çok açım, onu yedim.
I'm so proud of my boys. kezdjen tanulni		Benim erkek çocuklarımla gurur duyuyorum.
I'm sorry I was so rude. kezdjen tanulni		Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
I'm sorry to bother you. kezdjen tanulni		Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sure of his success. kezdjen tanulni		Ben onun başarısından eminim.
I'm sure you'll like it. kezdjen tanulni		Ondan hoşlanacağından eminim.
I'm too sleepy to drive. kezdjen tanulni		Araba süremeyecek kadar çok uykuluyum.
I'm very busy this week. kezdjen tanulni		Ben bu hafta çok yoğunum.
I'm very short of money. kezdjen tanulni		Çok parasızım.
I'm waiting for the bus. kezdjen tanulni		Otobüs bekliyorum.
I'm willing to help him. kezdjen tanulni		Ona yardım etmeye istekliyim.
I've been on sick leave. kezdjen tanulni		Hastalık iznindeyim.
I've been there already. kezdjen tanulni		Daha önce orada bulundum.
I've got too much to do. kezdjen tanulni		Yapacak çok işim var.
I've had coffee already. kezdjen tanulni		Zaten kahve içmiştim.
I've heard all about it. kezdjen tanulni		Onun hakkında her şeyi duydum.
I've quit drinking beer. kezdjen tanulni		Birayı bırakıyorum.
I'm off beer. kezdjen tanulni		Bira içmeyi bıraktım.
Invite whoever you like. kezdjen tanulni		Kimi istersen davet et.
Is eating raw eggs safe? kezdjen tanulni		Çiğ yumurta yemek güvenli midir?
Is everything O.K. here? kezdjen tanulni		Burada her şey yolunda mı?
Is he a friend of yours? kezdjen tanulni		O senin bir arkadaşın mıdır?
Is her father a teacher? kezdjen tanulni		Onun babası bir öğretmen mi?
Is it about ten o'clock? kezdjen tanulni		Saat yaklaşık on mudur.
Is it safe to stay here? kezdjen tanulni		Burada kalmak güvenli midir?
Is my explanation clear? kezdjen tanulni		Benim açıklamam açık mıdır?
Is she any better today? kezdjen tanulni		O bugün daha iyi mi?
Is that a picture of me? kezdjen tanulni		O benim bir resmim mi?
Is that black bag yours? kezdjen tanulni		O siyah çanta senin mi?
Is the fish still alive? kezdjen tanulni		Balık hala canlı mı?
Is the school work hard? kezdjen tanulni		Okul çalışması zor mu?
Is there any fresh news? kezdjen tanulni		Hiç yeni haber var mı?
Is this a tax-free shop? kezdjen tanulni		Bu vergisiz bir satış mağazası mı?
Is this camera for sale? kezdjen tanulni		Bu kamera satılık mı?
Is this your book, Mike? kezdjen tanulni		Bu senin kitabın mı, Mike?
Is this your son, Betty? kezdjen tanulni		Bu senin oğlun mu, Betty?
It begins at six-thirty. kezdjen tanulni		O, altı-otuz'da başlar.
It can be done in a day. kezdjen tanulni		O, bir günde yapılabilir.
It happened by accident. kezdjen tanulni		O, kazara oldu.
It has become very cold. kezdjen tanulni		Çok soğuk oldu.
It has become very warm. kezdjen tanulni		Çok sıcak oldu.
It is almost 12 o'clock. kezdjen tanulni		Saat yaklaşık 12:00.
It is dark in that room. kezdjen tanulni		O odada hava karanlık.
It is just five o'clock. kezdjen tanulni		Saat tam beş.
It is likely to be fine. kezdjen tanulni		O, muhtemelen iyi olacak.
It is our turn to laugh. kezdjen tanulni		Gülme sırası bizde.
It is pretty cold today. kezdjen tanulni		Bugün oldukça soğuk.
It is soft to the touch. kezdjen tanulni		O yumuşaklık hissi veriyor.
It is sold by the pound. kezdjen tanulni		O paundla satılır.
It is time to go to bed. kezdjen tanulni		Yatma zamanı.
It is very hot at night. kezdjen tanulni		Gece çok sıcaktır.
It kept snowing all day. kezdjen tanulni		Bütün gün kar yağışı devam etti.
It may freeze next week. kezdjen tanulni		Gelecek hafta dondurabilir.
It may rain around noon. kezdjen tanulni		Öğle civarında yağmur yağabilir.
It may rain at any time. kezdjen tanulni		Heran yağmur yağabilir.
It must be hard for you. kezdjen tanulni		Senin için zor olmalı.
It needs to be repaired. kezdjen tanulni		O tamir edilmeli.
It was a dangerous time. kezdjen tanulni		O, tehlikeli bir zamandı.
It was a small incident. kezdjen tanulni		O küçük bir kazaydı.
It was an exciting game. kezdjen tanulni		O heyecan verici bir oyun.
Yesterday was cloudy. kezdjen tanulni		Dün hava bulutluydu.
It was dark in the room. kezdjen tanulni		Oda karanlıktı.
It was her that told me. kezdjen tanulni		Bana söyleyen oydu.
It was her turn at last. kezdjen tanulni		Sonunda onun sırasıydı.
It was quiet all around. kezdjen tanulni		Heryer sessizdi.
It will be hot tomorrow. kezdjen tanulni		Yarın sıcak olacak.
It will get warmer soon. kezdjen tanulni		Yakında hava daha sıcak olacak.
Today is a good day. kezdjen tanulni		Bugün güzel bir gün.
It's a pain in the neck. kezdjen tanulni		O, boyunda bir ağrı.
It's all going to be OK. kezdjen tanulni		Herşey iyi olacak.
It's all right with him. kezdjen tanulni		Onunla işler yolunda.
It's all the same to me. kezdjen tanulni		Hepsi bana uyar.
It's all the same to me. kezdjen tanulni		Bana göre hepsi aynı.
It's almost six o'clock. kezdjen tanulni		Saat neredeyse altı.
It's already cleared up. kezdjen tanulni		O zaten açıklığa kavuşturulmuştur.
It's awfully cold today. kezdjen tanulni		Hava bugün son derece soğuk.
It's been hot and humid. kezdjen tanulni		Hava sıcak ve nemli.
It's entirely up to you. kezdjen tanulni		O tamamen sana kalmış.
It's hard to please him. kezdjen tanulni		Onu memnun etmek zor.
It's just another story. kezdjen tanulni		O tamamen başka bir hikaye.
It's just what I wanted. kezdjen tanulni		O tam benim istediğim.
It's nearly six o'clock. kezdjen tanulni		Saat yaklaşık olarak altıdır.
It's no concern of mine. kezdjen tanulni		O, beni ilgilendiren bir şey değil.
It's not worth the pain. kezdjen tanulni		Zahmete deymez.
It's obvious he's wrong. kezdjen tanulni		Onun hatalı olduğu açıktır.
It's safer to stay here. kezdjen tanulni		Burada kalmak daha güvenlidir.
It's Tom I want to meet. kezdjen tanulni		Görüşmek istediğim Tom'dur.
It's up to you to do it. kezdjen tanulni		Onu yapmak sana kalmış.
It's very hot, isn't it? kezdjen tanulni		Çok sıcak değil mi?
It's worth a try, right? kezdjen tanulni		Denemeye değer, doğrumu?
It's your turn to drive. kezdjen tanulni		Sürme sırası senin.
Jack doesn't drive fast. kezdjen tanulni		Jack hızlı araba sürmez.
Jack doesn't drive fast. kezdjen tanulni		Jack hızlı sürmez.
Jackson was a rough man. kezdjen tanulni		Jackson, kaba bir adamdı.
Japan has to import oil. kezdjen tanulni		Japonya petrol ithal ediyor.
Japan is a rich country. kezdjen tanulni		Japonya, zengin bir ülkedir.
Jean and Kate are twins. kezdjen tanulni		Jean ve Kate ikizler.
Jean and Kate are twins. kezdjen tanulni		Jean and Kate ikizler.
Jefferson remained calm. kezdjen tanulni		Jefferson sakin kaldı.
Jill is engaged to Jack. kezdjen tanulni		Jill Jack'le nişanlıdır.
Jim runs as fast as Ron. kezdjen tanulni		Jim Ron kadar hızlı koşar.
Jim will not come today. kezdjen tanulni		Jim bugün gelmeyecek.
John became a policeman. kezdjen tanulni		John bir polis oldu.
John hit me on the head. kezdjen tanulni		John bana kafamdan vurdu.
John is an American boy. kezdjen tanulni		John Amerikalı bir çocuk.
John kept the door open. kezdjen tanulni		John kapıyı açık bıraktı.
John listened carefully. kezdjen tanulni		John dikkatle dinledi.
Just look in the mirror. kezdjen tanulni		Sadece aynaya bak.
Keep a close eye on him. kezdjen tanulni		Onu yakından gözle.
Keep an eye on the bags. kezdjen tanulni		Çantaya göz kulak olun.
Keep away from the fire. kezdjen tanulni		Ateşten uzak durun.
Keep it in a cool place. kezdjen tanulni		Onu serin bir yerde tut.
Kelly eats like a horse. kezdjen tanulni		Kelly bir at gibi yer.
Kelly will appear on TV. kezdjen tanulni		Kelly TV'da çıkacak.
Ken is an eager student. kezdjen tanulni		Ken hevesli bir öğrenci.
Ken is good at swimming. kezdjen tanulni		Ken yüzmede iyidir.
Ken is older than Seiko. kezdjen tanulni		Ken Seiko'dan daha yaşlı.
Ken is quite an athlete. kezdjen tanulni		Ken oldukça iyi bir atlet.
Ken must be home by now. kezdjen tanulni		Ken şimdiye kadar evde olmalı.
Kennedy Airport, please. kezdjen tanulni		Kennedy Havaalanı, lütfen.
Kumi did not make a box. kezdjen tanulni		Kumi bir kutu yapmadı.
Kyoto is worth visiting. kezdjen tanulni		Kyoto ziyaret etmeye değer.
Let me have a cigarette. kezdjen tanulni		Ben bir sigara içeyim.
Let me have a try at it. kezdjen tanulni		Onu denememe izin verin.
Let me introduce myself. kezdjen tanulni		Kendimi tanıtmama izin verin.
Let me join in the game. kezdjen tanulni		Oyuna katılmama izin verin.
Let me know the details. kezdjen tanulni		Bana ayrıntıları bildirin.
Let me show you the way. kezdjen tanulni		Size yolu göstereyim.
Let's agree to disagree. kezdjen tanulni		Tartışmayı bırakalım ve birbirimizin fikirlerine tolere edelim.
Let's always be friends. kezdjen tanulni		Her zaman arkadaş olalım.
Let's ask if it is true. kezdjen tanulni		Onun doğru olup olmadığını soralım.
Let's drop by his house. kezdjen tanulni		Geçerken onun evine uğrayalım.
Let's make a phone call. kezdjen tanulni		Bir telefon görüşmesi yapalım.
Let's sing a happy song. kezdjen tanulni		Mutlu bir şarkı söyleyelim.
Let's stay here tonight. kezdjen tanulni		Bu gece burada kalalım.
Lincoln agreed to do so. kezdjen tanulni		Lincoln öyle yapmak için anlaştı.
Lincoln liked this plan. kezdjen tanulni		Lincoln bu planı sevdi.
Lincoln opposed slavery. kezdjen tanulni		Lincoln köleliğe karşı çıktı.
Lincoln's plan was good. kezdjen tanulni		Lincoln'un planı iyiydi.
London must be cold now. kezdjen tanulni		Londra şimdi soğuk olmalı.
Look at that big hammer. kezdjen tanulni		Şu büyük çekice bak.
Look at the setting sun. kezdjen tanulni		Batan güneşe bak.
Love can mend your life. kezdjen tanulni		Aşk, hayatınızı düzeltebilir.
Lovely sunset, isn't it? kezdjen tanulni		Güzel gün batımı, değil mi?
Luck turned in my favor. kezdjen tanulni		Şans benim lehine döndü.
Lucy is certain to come. kezdjen tanulni		Lucy kesin gelecek.
Make it a little bigger. kezdjen tanulni		Sesini biraz açın.
Manpower was no problem. kezdjen tanulni		İnsan gücü, hiç sorun değildi.
Many could not hear him. kezdjen tanulni		Çoğu onu duyamıyordu.
Many of the people died. kezdjen tanulni		İnsanların birçoğu öldü.
Mary can speak Japanese. kezdjen tanulni		Mary Japonca konuşabiliyor.
Mary can speak Japanese. kezdjen tanulni		Mary Japonca konuşabilir.
Mary has just come home. kezdjen tanulni		Mary daha yeni eve geldi.
Mary is Tom's secretary. kezdjen tanulni		Mary Tom'un sekreteridir.
Mary needs a dozen eggs. kezdjen tanulni		Mary'nin bir düzine yumurtaya ihtiyacı vardır.
Mary offered Tom a gift. kezdjen tanulni		Mary Tom'a bir hediye önerdi.
May I ask you something? kezdjen tanulni		Sana bir şey sorabilir miyim?
May I borrow your knife? kezdjen tanulni		Bıçağını ödünç alabilir miyim?
May I call you tomorrow? kezdjen tanulni		Yarın seni arayabilir miyim?
May I go out for a walk? kezdjen tanulni		Yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?
May I hang up your coat? kezdjen tanulni		Ceketini asabilir miyim?
May I have a cup of tea? kezdjen tanulni		Bir fincan çay alabilir miyim?
May I see the timetable? kezdjen tanulni		Tarifeyi görebilir miyim?
Can I see the wine list? kezdjen tanulni		Şarap listesini görebilir miyim?
May I see your passport? kezdjen tanulni		Pasaportunuzu görebilir miyim?
May I speak to Mr. Sato? kezdjen tanulni		Bay Sato için konuşabilir miyim?
May I take a rain check? kezdjen tanulni		Hakkımı daha sonra kullanabilir miyim?
May I take your picture? kezdjen tanulni		Resmini çekebilir miyim?
May I talk to Mr. Brown? kezdjen tanulni		Bay Brown ile konuşabilir miyim?
May I talk to Ms. Brown? kezdjen tanulni		Bayan Brown'la konuşabilir miyim?
May I talk to Ms. Brown? kezdjen tanulni		Bayan Brown ile konuşabilir miyim?
Mayuko denied the rumor. kezdjen tanulni		Mayuko söylentiyi yalanladı.
Meg colored the picture. kezdjen tanulni		Meg resmi boyadı.
Miss Young is very kind. kezdjen tanulni		Bayan Young çok nazik.
Molly has a big clock. kezdjen tanulni		Molly'nin büyük bir saati var.
Money is not everything. kezdjen tanulni		Para herşey değildir.
Most boys know his name. kezdjen tanulni		Birçok çocuklar onun adını bilir.
Most boys like baseball. kezdjen tanulni		Birçok çocuklar basketbolu sever.
My answer matches yours. kezdjen tanulni		Benim cevabım sizinkiyle uyuşuyor.
My arm is hurting badly. kezdjen tanulni		Kolum kötü ağrıyor.
My body itches all over. kezdjen tanulni		Vücudumun her yeri kaşınıyor.
My brother doesn't swim. kezdjen tanulni		Erkek kardeşim yüzmez.
My brother is very tall. kezdjen tanulni		Benim erkek kardeşim çok uzun.
My brother must be sick. kezdjen tanulni		Erkek kardeşim hasta olmalı.
My camera is waterproof. kezdjen tanulni		Benim fotoğraf makinem sugeçirmez.
My daughter is a tomboy. kezdjen tanulni		Kızkardeşim bir erkek gibidir.
My father is very tired. kezdjen tanulni		Babam çok yorgun.
My father likes his job. kezdjen tanulni		Babam işini seviyor.
My father seldom smokes. kezdjen tanulni		Babam nadiren sigara içer.
My friends aren't young. kezdjen tanulni		Arkadaşlarım genç değildir.
My friends call me Beth. kezdjen tanulni		Arkadaşlarım bana Beth diyorlar.
My friends call me Beth. kezdjen tanulni		Arkadaşlarım bana Beth derler.
My front tooth fell out. kezdjen tanulni		Benim ön dişim düştü.
My major is agriculture. kezdjen tanulni		Benim asıl branşım tarımdır.
My mother gets up early. kezdjen tanulni		Annem erken kalkar.
My mother isn't at home. kezdjen tanulni		Annem evde yok.
My mother made me a bag. kezdjen tanulni		Annem bana bir çanta yaptı.
My mother made me study. kezdjen tanulni		Annem beni çalıştırdı.
My mother must be angry. kezdjen tanulni		Annem kızgın olmalı.
My mother speaks slowly. kezdjen tanulni		Annem yavaş yavaş konuşur.
My plan is to buy a car. kezdjen tanulni		Benim planım bir araba satın almak.
My room has two windows. kezdjen tanulni		Odamın iki penceresi vardır.
My shoes need polishing. kezdjen tanulni		Ayakkabılarım cilalanmalı.
My shoulders feel stiff. kezdjen tanulni		Benim omuzlarım sert.
My sister has been sick. kezdjen tanulni		Kız kardeşim hasta.
My sister has long legs. kezdjen tanulni		Kız kardeşimin uzun bacakları var.
My stomach is grumbling. kezdjen tanulni		Midem gurluyor...
My strength is all gone. kezdjen tanulni		Benim gücümün hepsi gitti.
My uncle came to see me. kezdjen tanulni		Amcam beni görmek için geldi.
My uncle died of cancer. kezdjen tanulni		Amcam kanserden öldü.
My uncle gave me a book. kezdjen tanulni		Amcam bana bir kitap verdi.
My uncle made a fortune. kezdjen tanulni		Amcam bir servet yaptı.
My wife loves apple pie. kezdjen tanulni		Eşim elmalı tartı seviyor.
My wife works part time. kezdjen tanulni		Karım kısa süreli çalışıyor.
Nancy is afraid of dogs. kezdjen tanulni		Nancy, köpeklerden korkar.
Nara is a very old city. kezdjen tanulni		Nara, çok eski bir şehirdir.
Nara is as old as Kyoto. kezdjen tanulni		Nara Kyoto kadar eski.
Never press this button. kezdjen tanulni		Bu düğmeye asla basmayın.
Nixon became very angry. kezdjen tanulni		Nixon çok kızdı.
No one came except Mary. kezdjen tanulni		Mary hariç kimse gelmedi.
No one knows the answer. kezdjen tanulni		Hiç kimse cevabı bilmiyor.
No one knows the reason. kezdjen tanulni		Kimse sebebini bilmiyor.
No one ran ahead of him. kezdjen tanulni		Hiç kimse onun önünde koşmadı.
No one voted against it. kezdjen tanulni		Hiç kimse ona karşı oy kullanmadı.
No students were absent. kezdjen tanulni		Hiçbir öğrenci eksik değildi.
No, thank you. I'm full. kezdjen tanulni		Hayır, teşekkür ederim. Tokum.
Nobody came to help him. kezdjen tanulni		Ona yardım etmek için kimse gelmedi.
Nobody can ever help me. kezdjen tanulni		Kimse bana asla yardımcı olamaz.
Nobody likes a wise guy. kezdjen tanulni		Kimse bir bilge adamı sevmez.
Not every bird can sing. kezdjen tanulni		Her kuş ötemez.
Oil will float on water. kezdjen tanulni		Yağ suda yüzer.
Open the window, please. kezdjen tanulni		Pencereyi aç lütfen.
Our first class is math. kezdjen tanulni		Birinci dersimiz matematiktir.
Our flight was canceled. kezdjen tanulni		Uçuşumuz iptal edildi.
Our guests have arrived. kezdjen tanulni		Misafirlerimiz vardılar.
Our son died in the war. kezdjen tanulni		Oğlumuz savaşta öldü.
Paper is made from wood. kezdjen tanulni		Kağıt ağaçtan yapılır.
Pardon me for saying so. kezdjen tanulni		Öyle söylediğim için beni affet.
Paul offered a new plan. kezdjen tanulni		Paul, yeni bir plan sundu.
Playing baseball is fun. kezdjen tanulni		Beyzbol oynamak eğlencelidir.
Please answer the phone. kezdjen tanulni		Lütfen telefona cevap ver.
Please ask someone else. kezdjen tanulni		Lütfen başka birine sor.
Please bring me my bill. kezdjen tanulni		Lütfen bana fatura getirin.
Please bring the others. kezdjen tanulni		Lütfen diğerlerini getir.
Please buy a few apples. kezdjen tanulni		Lütfen birkaç elma satın alın.
Please buy me this book. kezdjen tanulni		Lütfen bana bu kitabı al.
Please call in a doctor. kezdjen tanulni		Lütfen bir doktor çağırın.
Please call me a doctor. kezdjen tanulni		Lütfen bana bir doktor çağır.
Please call me up later. kezdjen tanulni		Daha sonra beni arayın.
Please close the window. kezdjen tanulni		Lütfen pencereyi kapat.
Please come next Friday. kezdjen tanulni		Lütfen önümüzdeki Cuma gel.
Please come to my house. kezdjen tanulni		Lütfen evime gel.
Please contact me later. kezdjen tanulni		Lütfen daha sonra benimle irtibata geçiniz.
Please delete this file. kezdjen tanulni		Lütfen bu dosyayı silin.
Please give me a coffee. kezdjen tanulni		Lütfen bana bir kahve ver.
Please give me this pen. kezdjen tanulni		Lütfen bu kalemi bana ver.
Please insert your card. kezdjen tanulni		Lütfen kartını sok.
Please keep me informed. kezdjen tanulni		Beni haberdar edin.
Please keep this secret. kezdjen tanulni		Lütfen bu sırrı sakla.
Please leave right away. kezdjen tanulni		Lütfen hemen terkedin.
Please lend me this pen. kezdjen tanulni		Lütfen, kalemi bana ödünç verebilir misin?
Please lend me your car. kezdjen tanulni		Lütfen arabanı bana ödünç ver.
Please let go of my arm. kezdjen tanulni		Lütfen kolumu bırak.
Please listen carefully. kezdjen tanulni		Lütfen dikkatle dinleyin.
Please make me some tea. kezdjen tanulni		Lütfen bana biraz çay yapın.
Please make way for him. kezdjen tanulni		Lütfen ona yol verin.
Please pass me the salt. kezdjen tanulni		Lütfen tuzu bana uzat.
Please put on this gown. kezdjen tanulni		Lütfen bu geceliği giy.
Please say hello to her. kezdjen tanulni		Lütfen ona selam söyle.
Please say it once more. kezdjen tanulni		Lütfen onu bir kez daha söyleyin.
Please send me a letter. kezdjen tanulni		Lütfen bana bir mektup gönder.
Please show me your bag. kezdjen tanulni		Lütfen bana çantanızı gösterin.
Please teach me English. kezdjen tanulni		Lütfen bana İngilizce öğret.

Turkish sentences from Tatoeba 11

Kommentár közzétételéhez be kell jelentkeznie.

több