szótár görög - török

ελληνικά - Türkçe

παρόμοιος keresztbe vetett lábbal ülő:

1. benzer


Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.
Benim görüşüm seninkine benzer.
Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.